22 Nisan 2016 Cuma

Dolmabahçe Sarayı Resim Müzesi

Öğrenciyken her sene arkadaşlar gelir İstanbul'u gezerdik. Üç aşağı beş yukarı zevkler aynı olunca gelen arkadaş değişse de gezilecek yerler listesi de aynı oluyordu.  Hatırlıyorum da Dolmabahçede tavus kuşları ile aynı karede resim çekilebilmek için ne uğraşmıştık. 
Gençlik azizim. Şimdi olsa uğraşmam, uğraşamam. 
  ''Artık pilim bitti, yoruldum ettim'' diye biraz dinleneyim dedim  müzenin kapanma saati gelmiş. 
İkidir kapanma saati geldi diye müzeden çıkarılıyorum. İkisinde de aynı kuzen. Demek neymiş biz bir araya gelince biraz ağır oluyoruz. Yazında böyle oldu biz nereye gitsek gidene kadar gün bitiyor, sis iniyor yada yağmur yağıyor.


 İlk olarak Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nden apar topar çıkarıldık. Çıkınca baktık ki 10 dakikamız daha varmış.

Dolmabahçeyede gitmek  gibi niyetimiz yoktu Yıldız Köşkü için evden çıktık.
 Dolmabahçe sarayını gezdik.



 Sarayı gezdik gitmişken bir iki parça bir şeyler alalım dedik ve sevdiğim ressam I. K. Ayvazovski'nin resimlerinin olduğu kitapcık ile yabancı ressamlara ait olan kitapçığı aldım. Tanesi 7 TL, değer mi? Sanmıyorum. Resimleri kartpostal şeklinde yapmışlar ve resimlerin bir kısmını kesmişler. Ebat olarak biraz daha büyük olabilirmiş.


Neyse efendim rehberden ayrıldık, ayrılırken biletleriniz ile resim müzesinin gezebilirsiniz dediler. Resim müzesi mi varmış diye anlık tereddütten  sonra müzenin olduğu kısma doğru yol aldık. Meğersem efendim müze içindeki bölümleri ayrı müze gibi açmışlar. Netten baktım Saat müzesi varmış. Daha önce tek biletle saatlerin olduğu kısmı ve camlı köşkü gezmiştim, bu sefer ne oldu ise gezemedik. Bizim biletimiz öğrenci bileti olduğu için de Resim Müzesi için tekrar bilet almamız gerekti. 
Efendim uzatmadan şunu söyleyeceğim sevdiğim ressam  I. K. Ayvazovski var ya, kendisinin 33 adet resmi resim müzesinde sergileniyormuş. 


Oturacaksın karşısına saatlerce izleyeceksin. 

Neyse ben uzatmayayım. Benim gibi resim müzesinden bir haber olan arkadaşlar için haber verme mahiyetinde bir yazı yazayım dedim aldı başını gitti. 
Burada bitiriyorum. Esenkalın.