31 Aralık 2022 Cumartesi

2022 kitapları


2022 de okum düzenim alt üst oldu. Uzun süre evdeydim ama odaklanıp okuma yapamadım. 



Piri Reis Haritasının Şifresi – Metin Soylu – Truva Yayınları 

Haritanın sırrından daha ziyade yazarın haritanın sırrı  için yapmış oldukları desek daha yerinde bir cümle olur.  

Semerkant Amin Maalouf – Yapı Kredi Yayınları 

Yazarın her kitabı ayrı güzel. Bu kitabı da bir tarih kitabı olarak değil de masal kitabı okur gibi okudum çok sevdim. Nedense Ali Ayçil Sur Kenti hikayelerini anımsattı. Ben sevdim. 

Dam Irkı  - Zeynep Burcu Gündoğdu – mitolojik roman 

Bana pek hitap etmeyen bir kitap oldu. 

İtalyanca Aşk Başkadır – Maeve Binchy – Doğan Kitap – roman 

İtalyanca kursuna giden bir grup insanın hayatını anlatan güzel bir kitap. Kitapla ilgili tek saçma şey kitabın sağ üst köşesine macera/aşk yazıyor olması. Daha önce okuduğum kitabında da belirtmiştim. Kitabı basit bestseller gibi gösteriyor bu damgalama.  

Ben Ney'im - Hakan Mengüç  

Kişisel gelişim desem değil, tasavvuf desem değil. Ortaya karışık yazarın kendi için tuttuğu notlar gibi bir kitap. Bu tarz konularda başlangıç kitabı arayanlar için olabilir ama benim gibi menkıbelerle büyümüş, tasavvuf denince ilk akla gelen kaynakları okumuş biri için yüzeysel kalır.  

İzmir Büyücüleri  - Mara Meimaridi  

beklediğimden çok çok farklı bir ktaptı. Ben büyücü kelimesini mecazı anlamda bekliyordum bas baya büyücü çıktı. Muskacı bacı geldiii.

Duman / Surat mosmor - Paul Auster - Tiyatro

Yazarı severek okuduğum dönemlerde kitabı alıp kenara atmışım. Abartısız iki yıl üzerine kitabın üzerindeki ambalajı çıkardım. sadece yazarın adına bakarak alışveriş yapılınca kitap sevilmiyormuş. Tiyatro okumayı sevemedim gitti. 

Bir Dağcının Güncesi - Nasuh Mahruki - YKY

Yazarın dağlarda geçen ilk gençlik günlerini anlatan kitabını yollarda İstanbul'a gidip gelirken okudum

Sultan ll. Kılıç Aslan ve Aksaray – Ahmet Şimsirgir 

Kitap oldukça akıcı bir kitaptı. Kronojik olarak olayları aktardığı için okunması kolay. Düşünce aktarma kısmı biraz geri planda kalmıştı buna rağmen severek okudum. Aynı anda yazarın Kayı kitabını da okudum az ondan az bundan. Kayı serisi bitmedi o ayrı dava.

Nihail Bulgakov – Usta ve Margarita – İlgi kültür yayınları – roman 

Çok uzundu, okurken konular arasında bağ kurmakta zorlandım. Üç farklı kitaptı. Usta ve margarita sadece bir bölümdü neden kitaba bu isim verildi bilemedim. 

Siyah gözyaşı – uyanış _ Aret Vartenyan – Destek yayınları 

Yazarı tanımak için doğru kitap mı bilemedim.  

İnsanlığın geleceği Zümrüd’ün elllerin de derken düşünce olarak  Zümrüt’ün bir kapıyı kapayıp diğer bir kapıyı açmasını bekliyor insan ama öyle değil. Olay zaten yaşanıp gidiyor da kilit noktası Zümrüt kendi dünyasında. Elinde de görünmeyen bir anahtar değil bir flaj bellek var. Nedense havada kalmış bir konu, ifade etmesi de zor zaten.  

Deli Duman – Emrah Serbest 

Yazarın dilini uzun zamandır merak ediyordum. Kitabı alalı uzun zaman oluyor. Okumak bu günlereymiş.  

Kitap okuyamadığım bir dönemde odaklanmama yardımcı oldu.  

Kitap tam adı gibi ergen bir abi ve onun dans etmeye meraklı kardeşi etrafında dönüyor. Boşanmış bir ailede ihmal edildiğini düşünen iki kardeş ve gezi olayları.  

Ülke birbirine girmiş onların derdi dans. ‘’köy yanarken deli taranırmış’’ lafı tam bunlar için 😊 

İlginç bir roman diyorum ama kendi içinde bir felsefesi var, bilim var, mitolojisi var. Var da var güzel değişik bir kitap. 

Ateşböceklerinin mevsimi – Maeve Binchy – Doğan kitap 

Bu kadar akıcı olup uzun sürede biten bir kitap okumadım. Nasıl merak ediyordun komşunun hikayesi gibi geliyor ama bitmiyor. Bunda kitabın kalın olması da etkili tabi. 

Küçük bir kasabada geçiyor hikaye. Bar işleten ailenin karşındaki harabe ev romanın odak noktası. Kendi içinde başlı başına farklı konular içeriyor. 

Sonu hiç beklemediğim bir şekilde bitti.  

Bay Mucize – Debbie Macoınber 

Yazarın okuduğum en ince kitabı, işe gitmesem bir günde oturur bitirirdim. İnsanlara yardım etmeye gelen bir melek etrafında geçiyor hikaye. 

Yardım etmek için geldiği kişiye pek yardım etmedi de neyse kendine söylemeyelim üzülür sonra 😊 

Nereleri gezmişim

 2022 yılı hareketli bir yıl oldu. Radikal bir karara aldım ve evlendim. Şuan için iki farklı iş değiştirmiş oldum. Bolca gezdim. Unutmamak için kronojik sıralamaya göre gitmeye çalışacağım.

Ocak ayında nişan içim memlekete yani Trabzon'a gittik. Kayınpeder hasta olduğu için nişana gelmemişti. nişandan sonra onu görmeye Artvin 'e gittik. Tüm kuzenler gidecektik ablamın migreni tuttu. Evinde toparlanması gerekiyordu o yüzden kuzen K ile gittim, geldim.  


Deniz kenarında Makriali Kilise kalıntısını ziyaret ettik, yol manzaralarına bayılarak geri döndük. 

Nişan dönemi yukarı ki köylere keşfe çıktık. Planlamadan kendimizi Çamlıyurt'ta bulduk

Şehir içinde nişan pastası bakmaya gitmişken Ayasofya ya gittik. 


Köyde gezdik az biraz


İstanbul içinde pek gezemedim. Vardiyalı çalıştığım işten mayıs ayında ayrıldım. Vardiyalı çalışınca bir başkası ile plan yapamıyor insan. 

Çok güzel bir kar gördük İstanbul da. Bir kar klasiği olarak İstanbul ormanlarına gittik. 

Bu sefer Mağlova su kemerine gittik. Çok güzeldi. Su seviyesi çok yüksek olduğu için kemer girişi su altında kalmıştı. 

Bu çalılardan toplamayın çok toz döküyor.

Kına yeri Balat'ta olduğu için sık sık Balat'a gittik.

 Balat'a gitmek müze turu atmak gibi bir şey her köşeden farklı bir ayrıntı çıkıyor. En sevdiğim de antikacılar, yolunuz düşerse Ceres Antika&müzayede evine gidin.  



İstanbul içerisinde Yoroz Kalesi, Cam ve Billur Müzesine gittim. 

Mayıs ayında Trabzon'a gittik. Uzun zamandır baharda köye gitmeyi istiyordum. Mini mavi çiçekleri ( unutma beni) Komar ağaçlarını çok özlemişim. Sakin bir hafta geçirdik. Kuzenin isteme merasimi, salonda nişanını yaptık. Minik yeğenin 2 yaş gününü teyzeler olarak kutladık. Tüm gün sakin bir şekilde acele etmeden geçirmek güzel bir duygu. 

Mayıs ayında İstanbul, Trabzon, Artvin, Ankara, Antalya ( Alanya, Düğmeli evler, Side)  gezmişim.

Haziran ayında yıllar önce yaşanan bir iş kazası için mahkeme vardı. İstanbul'a gittim geldim. Dolandırıcı, çevresini tehdit eden insanlarla aynı yerde saatlerce sıra bekledim. İki hafta sonra Kuzenin nişanı için tekrar İstanbul'daydım. O arada eski iş arkadaşlarımla buluştum. Zeyrekte takıldık. Manzarayı hep sevmişimdir. 

Kurban bayramında memlekete gittik. Gittiğimizde hava güzeldi sonraki günler hiç yağmur dinmedi. Allahtan gittiğimiz de denize girdik içimizde kalmadı. 

Dönem dönem Ankara civarında gezdik biraz. Beypazarı, Eskişehir/ Sivrihisar, Gordiyon Antik Kenti, Altınköy, Eymir Gölü, Göksu Parkı

Ağustos sonu tekrar memlekete fındık toplamaya gittik. Fındığı Artvin'de topladık. Eylül başında kuzenin kına ve düğünü için Trabzon'a  git gel yaptık. O arada Sürmene de Çamburnu ve Memişağa Konağına gittik. Eski konaklara zarif işçiliğe bir kez daha hayran kaldım. 

Memlekette Fındık toplamaya gittiğimiz için gezme tozma yapamadık. Bir gün Bizimkiler Trabzon'dan geldiler Karagöl'e gittik. Son günler de de denize gittik. Çok güzeldi. Tam Sarp sınır kapısının yanında sakin temiz bir bölgeydi. Biz gittiğimiz de sakindi akşama doğru yerel halk geldi. Artin'e giderken de dönerken de sağanak yağmur vardı. Hatta giderken şimşek yağmuru vardı. 

Memlekete giderken yol üstünde Hattuşa'ya gittik. 

İş mahkemesi için aralık ayında tekrar İstanbul'a gittim. gezip tozmadan geri döndüm. Çok yoruldum. 

O kadar yoruldum ki eylül sonrası ne yaptığımı bile unuttum :)

Şimdilik bu kadar. 

Bol gezmeli, sağlıklı huzurlu bir sene temennisi ile satırlarımı sonlandırıyorum. 



9 Aralık 2022 Cuma

Düğün Dernek

Bu sene düğüne derneğe doyduk. Çok da yorulduk.

İlk benim nişanım ocak ayında memlekette  oldu. Gittik geldik ufak tefek aksiliklerle bitirdik geldik.

Anlatılacak çok şey var ama nasıl nereden başlasam. Aile içinde sade bir şey istiyorum, özellikle şu aileyi istemiyorum dediğim halde tüm köy gelmişti. Çünkü görüşlerime saygı duymayan bir babaya sahibim.  

Düğünü mayıs ayına planladık. Kına ve nikah İstanbul 'da, düğün Artvin de. 

Düğün dernek umurumda değil kendi arkadaşlarımla ufak bir eğlence yaparım dedim ama ufak eğlence anlayışı yok İstanbul da fiyatlar 100 kişi üzerinden hesaplanıyor. 100 kişiye göre mekan tutuldu iki defa toplantı yapıldı ama kına mekanı kendi bildiğini okudu. İlk defa kendi kınamda eğlenceye ara verilip fotoğraf çekimi yapıldığını gördüm. Daha doğrusu mecbur bırakıldım. Böyle bir şey yapılacağından bahsedilmedi. Misafirlere hoş geldin demek  için gittim oturdum kendimi çekimin içinde buldum, durduramadım da. Allahtan arkadaş gitmiş bu böyle olmaz diye müzik açtırdı. 

Bizim düğün mayıs ayı olunca memleketteki kuzende nişanını mayıs ayına ayarladı. Hafta içinden önce kız istemeye gittik, iki gün sonra salonda nişana gittik. Hafta sonu da benim düğünü yaptık. 

İlginç gelenekler gördük, yeni yöresel oyunlar keşfettik. Keşfettik diyorum çünkü öğrenemedik : )

Yıllardır baharda köye gitmeyi istiyordum düğün bahanesiyle gerçekleşti. Gündemde düğün dernek olunca pek gezemedik gerçi. Minik yeğenin 2 yaşını kutladık teyzeler topluluğu olarak. Doğanın içinde acele etmeden, sıkılmadan rahat rahat bir gün geçirdik. Yedik içtik, yürüdük geldik. 

Haziran ayında İstanbul'daki kuzenim nişanlandı. Ev içinde sade ve şık bir nişan oldu. Kendi nişanım içinde aynısını söylemeyi isterdim ama olmadı. Tıklım tıklım bir nişandı. 

Kuzenin nişanına gitmişken başka bir düğüne gittik. 

Bu arada Trabzon'daki amcaoğlu resmi nikahını mayıs ayında yaptı. Biz katılmadık, haberimizde olmadı zaten. 

Öğrenciyken evlenince öğrenim borcu siliniyor diye nikah kıydılar ama öyle bir şey yokmuş. 

İki farklı şehirdeki kuzenlerim aynı ay içinde evlendi. 

Trabzon'daki amcaoğluna eylül başında düğün ve kına yaptık. Arada bir kaç gün vardı. Artvin'den git gel yaptık. Düğün sonrası Ankara ya döndük. Düğün 11 de bitti, eve gelindi yemek ikramı oldu. İkram sonrası dini nikah kıyıldı. Davet gece ikide bitti, perişan olduk. Bir şey istememeye alıştırılan birileri olarak bu tarz şeyler bana bencillik olarak geliyor. Mayıs ayında resmi nikah kıymışsın. Arada bir sürü vakit var onca insanı neden bekletiyorsun. Kendi içinde önden yapsana nikahını. Nişan ayrı, isteme ayrı, vaktimiz bol mu bizim acaba. Neyse ki kına erkendi. Bizimkiler kına sonrası kuzen buluşması yaptı ama ben katılamadım. Artvin'e döndük. 

İstanbul'daki amca kızı eylül sonunda evlendi. Günlere karar verirken de acaba insanlar gelir mi, olur mu diye de sordu. Bir kere evleniyorsun ne soruyorsun. İsteyen gelir istemeyen bahane bulur her şekilde.  

Düğün hazırlıklarının hiç bir şeyine karışmayınca yorulmadık. Çok eğlendik.

Kına gündüz olunca gecesini kuzenlerle doğum günü kutlaması yaparak geçirdik çok eğlendik. 

Düğün bir sonraki gündü. Mekan, ortam çok şıktı ama biz çok üşüdük. Denize sıfır açık alan bizim neyimize :)

Düğünden çıktığımız gibi yola girdik. Ankara ya sabah üçte geldik. Yorucu dört günün ardından kendime gelmem zaman aldı. Ankara'nın sakinliğine alışmışım. İstanbul yoruyor. 

Özetle gecen yıl bu zamanlar bu planlar yoktu. Üç kuzen aynı yıl içinde evlendik. Yılı düğün dernekle kapattık. 

Yeni yılda bizi neler bekler hiç bilinmez. 

4 Aralık 2022 Pazar

Tınaztepe Mağarası

 Alanya'ya giderken hemen yol üstünde diye uğrayalım dedik. Bu kadar güzel bir şey beklemiyordum. 


Mağaraya etrafının coğrafyası çok güzel. Girişte bir dere var. Muhtemelen mağaraya giriyordur. Derenin masalsı bir şelalesi ve köprüyü andıran bir kemeri var. 

Mağaraya doğru giderken kekik kokuları her yanı sarmış. Nedense aklıma Yaşar Kemal Bir Ada Hikayesi geldi. Yarbuz kokusunu, menekşe kokusunu öyle bir anlatır ki yazar dağ bayır o kokuyu takip edesi gelir insanın.  Bu bölgede kokuyu takip edeyim diyemiyorsun çünkü alan  korkuluklarla sınırlandırılmış. 


İki mağara var sadece birinde yürüme yolu yapılmış. Onu da git git bitmiyor. 1500 metre yolu iniyorsun çıkıyorsun, ''yeter, acaba dönsek mi?'' diyorsun, dönemiyorsun. Merak insanı bırakmıyor. Sonu var biliyorsun, yorulsak da sona kadar gidelim diyorsun. 


Mağara çok uzun olunca her çeşit oluşumu görüyorsun. 


Yürüme yolları yapıldığı için rahat yürünüyor. İnişler çıkışlar çok var. Haliyle merdiven yoruyor. Bazı kısımlarda merdiven dik ve dar. Sabredip sona varınca insan şaşırıyor. Çok yüksek bir tavan ve büyük bir gölet. Profesyonel çekim olmadığı için belli değil, bir apartmanın 10. katından bakıyor gibi bir his. 



Benim telefon güzel çekmedi ama alan çok büyük hem derin hem yüksekliği tavana doğru bak bak bitmiyor. 


26 Kasım 2022 Cumartesi

Alanya

Tatile gitmeden önce Alanya civarında gezilecek yerler listesi hazırladım. Şaşırtıcı bir şey oldu ve notları yanıma alabildim :) Genelde unutan biri olduğum için benim için büyük ilerleme. 

Notları yanıma aldım ama notlara göre gezmedik o ayrı dava :)

Gezemediğim antik kentler aklında kaldı resmen. Buna rağmen Alanya Müzesi , Alanya Kalesi, Damlataş Mağarası, Seyir Terası, Meyve Bahçeleri, Dim Çayı gibi belli başlı yerleri gezdik. 

Alanya Müzesi

Küçük şirin bir müze. Düz ayak hemen gezip çıkıyorsun.   




Tekne Turu

Tekne turuna katılmayacaktık, kendimiz gezince çok yoruluyoruz diye gittik, beğendik.


Kaleyi deniz seviyesinden görmek güzeldi. 

Alanya kalesine hayran kaldım. Dolaş dolaş bitmiyor gibi. Boş bir köşesini bulamayınca çok fazla foto çekemedik. Daha çok anın tadını çıkardık. 


Gezdiğim her yerde dev kaktüslere hayran kaldım. 


İki parça kaktüsü eve götürdüm. Aklım parça alamadıklarımda. 

Not: Tatile mayıs ayında gittik. Çok sıcak değildi. O kadar ki bir haftalık tatilde iki defa denize girdik. Birinde de yeni aldığım haşamaya katran gibi bir şey sürüldü, çıkmıyor. İlk defa denk geldim böyle bir şeye. 





20 Kasım 2022 Pazar

Side

 Side'yi anlatmaya nereden başlasam bilemedim. Çok güzel, ucu bucağı yok. 

Antik kentleri oldum olası sevmişimdir. Side gördüğüm en büyük yer galiba. Girişten araçla çarşıya yakın bir yere bırakıldık. Yürüye yürüye girişe döndük. Arada görmediğimiz yerler kaldı mı acaba diye düşünüyor insan. Gezerken harita ile gezmek en mantıklısı. 




Çarşı, tiyatro, Apollon tapınağı, müzede sergilenen eserler. Her biri ayrı güzel. 

Müze gezmeyi hep sevmişimdir. Yıllar önce Amasra müzesine gitmiştim. Sergilenen paralarının daha iyi görebilmesi için merceklerden bir sistem yapılmıştı. Paraları tek tek incelerken çok heyecanlanmıştım. 
Side'yi gezerken de aynı heyecanı yaşadım. Yeni yerler görmek, gördüklerine şaşırmak. Şaşırmak, takdir etmek, az biraz hayret etmek. 
Nasıl güzel bir plandır, nasıl sağlam bir yapıdır da asırlar sonrasında bile gezilip görülebiliyor.

Aynı gün Manavgat şelalesine de gittik. 

Resimlerini videolarını görmüş olsam da kendini görmek ayrı bir şey. 

Rabbim ne güzel şeyler yaratmışsın öyle. Şelaleye hayran kalarak en yakın antik kente yola çıktık. Lyrbe antik kentine giderken yol üstünde tarihi köprü ve yazıtı mevcut olmayan kalıntılardan geçtik. 

 Yangınları haberlerden takip ediyorduk ama yerinde görmek çok üzücü. Gözünün alabildiği tüm dağlar kül olmuş. O hali ile beğendiğimi düşünürsek yeşil halini görünce ayrı mest olurdum herhalde. 

Nasıl yapılmış, neler yaşanmış düşünmeden edemiyor insan. 

Paylaşırım diye bolca manzara resmi çekmiştim ama fotolar yok. Üç tane flaş belleğe baktım hiç birinde yok. Düğün dernek, köye git gel derken hangi foto nereye kaydedildi karıştı. Telefonlarda da foto bırakmadım. Hiç beklemediğim bir anda başka bir dosyanın içinden çıkar inşallah. 





Daha neler neler?

Evde oturunca dört ay içinde sıkılıyor insan. Neyse ki çıldırma noktasına gelmeden iş buldum. Artık işte çıldırabilirim :/

Daha ilk haftadan çirkeflik başlanır mı ya! Neyse ben onlardan bahsetmeyeceğim.

Kitapta okuyamıyorum, bir yere de gitmiyorum. Bu böyle olmaz diyerek neler yapmışım özetine  başladım. Başladım da çoğu yerin fotoğrafı yok. Var da paylaşmaya değer değil.  

Az biraz gezmiş yeni yerler görmüşüm son bir senede. 

Çok az okumuşum. İnternette boş boş gezmeye başlamışım. 

Hobi niyetine az biraz boya yapmışım. 

Yeni yeni çiçekler dikmişim.

İlk defa Tokat baskısı yapmışım. Ebru atölyesine katılmışım. Bir festivalde mini tezgah bulup mini ahşap sütun bile yapmışım.

Bolca konsere gitmişim. 

Sevcan Orhan, Ferhat Göçer, Resul Dindar, Soner Sarıkabadayı, Aydilge, Yaşar, Murat Boz, İkilem

Müzeler, antik kentler görmüşüm. 

Bolca düğün dernek görmüşüm. 

2022 düğün dernek muhabbeti ile geçti desem yeri. 

Ocak ayında memlekette nişanlandım. Mayıs ayında kına ve nikahı  İstanbul'da düğünü Artvin'de yaptık. Mayıs ayı içerisinde kuzenim A'nın nişanını yaptık. İsteme ve nişan ayrı ayrı. Nişan salonda eğlenceli oldu. 

Haziran ayında diğer kuzenim Z'nin nişanını evde yaptık. O dönem bir tanıdığın kızının düğününe gittik. Misafir olunca düğünler çok eğlenceliymiş gördük :)

Eylül başında Trabzon'da A'nın düğününü yaptık. Kına gündüz olunca akşama dinlendik. Düğünden hemen sonraki sabah yola çıkıp Ankara'ya döndük. Öncesinde de fındık topladığımız için çok yorulduk. Dönünce dinlenmeye fırsat bulmadan İstanbul'a Z'nin düğününe gittik. Kına gündüz olunca akşamına kuzenlerle toplanıp doğum günü kutlaması yaptık.  Düğün günü erken gidip deniz kenarında bolca üşüdük. Bolca eğlendik. O düğünden çıktığımız gibi de yola girdik sabaha doğru Ankara'ya vardık.

Özetle 2022 bizim için düğün dernek yılı oldu. Üç kuzen aynı yıl içerisinde evlendik. Nişanlar, kınalar ve düğünler derken tüm  yıla yayılan bir düğün kutlaması oldu. Kuzenlerle bolca bir araya geldik. 

Yıllar geçinçe anlatacağız ''ne seneydi ama şehirler arasında git gel nasıl yorulduk '' diyeceğiz.

Biraz fazla gezmiş az biraz okumuşum. Gezdiğim yerleri ve okuduğum kitapları başka yazılarla yazmayı planlıyorum. Umarım tamamlayabilirim. 


Düğmeli Evler

 Antalya'nın düğmeli evlerini bir belgeselde izlemiş, çok merak etmiştim. Yangınlarda hasar aldı diye duyunca çok üzülmüştüm. Güzel olan, özen gösterilen her şey yok oluyor diye.

Yerleşim yerlerinden bayağı uzakta. Haritaya göre gittik, şehir merkezi gibi bir yerde düğmeli evleri sorduk. Gidip de ne yapacaksınız dediler :) 


Yangından hasar almış gibi herhangi bir yapı gözümüze çarpmadı.



 Ben tüm mahallenin düğmeli evlerden oluşacağını düşünüyordum, değilmiş. 


Bölgede Ahşap heykellerin olduğu çok hoş bir kafede mevcut. Taş duvarlara ve ahşap heykellere hayran kaldık. 




Bölgede müzeye çevrilmiş bir konak var. Yeniçeri Ahmet Ağa Konağı. Müzenin gelirleri ile öğrenci okutuluyormuş. 







Vakit sınırlı olunca sadece iki yeri gezdik. Memnun kalarak ayrıldık. 

Geziyi mayıs ayında gerçekleştirdik.

11 Kasım 2022 Cuma

Çamlıyurt

 Çamlıyurt'a dair hiç bir fikrimiz yoktu. Hedefte de orası yoktu zaten. Hep aynı yerlere gidiyoruz değişiklik yapalım dedik. Yomra da bir şelale varmış. Bizim yaslandığımız dağın hemen arkası. Oraya gidelim dedik. Bir yere kadar Santa ile aynı yollar. Daha önce bir kaç defa foto çektiğim yerden içeriye giriş yaptık. Çık çık bitmeyen dağlara çıktık. Tam dağı dönecektik şelaleye az kalmıştı arabaya bir şey oldu. Dik yokuşlarda kaldık dağda. Şaka şaka kalmadık ama çok korktuk ne olacak diye. Yok ya çok korkmadık :/ 

Madem kaldık şurada foto çekilelim diye bir yere geldik, hayran kaldık. 





Santa ya çıkarken durup foto çekilsem dediğim ama hiç durmadığım yerde peyzaj çalışması vardı. Yolda buradan ayrılıyor zaten. 


Köy yolları çok dik ve dar.



Manzara ablamla güzel olurdu. 





İki kayanın arasından geçince masal diyarına gidiliyor. 

Acaba baharda komar ağaçları ne renk olacak dedik. Ne güzel yer dedik, nasıl yaşamışlar neler yapmışlar kafada sorularla hayran hayran manzaranın tadını çıkardık. Ölmeden önce baharda tekrar gitmek nasip olur inşallah diyerek geri döndük. 


Bir gün tekrar gitmek nasip olur inşallah. 

Bu geziyi ocak ayında gerçekleştirdik. 

8 Kasım 2022 Salı

Gordiyon Antik Kenti

Gordion Antik Kent'i gitmeden araştırmıştım. Gidince biraz şaşırdım daha büyük bekliyordum. Daha doğrusu mezar içini dolu bekliyordum, boşmuş. Çıkan malzemeler müzede sergileniyor. Müze küçük ama güzeldi. 



Antik kent çok küçüktü, yine de gidilmeye değer. 
Biz Eskişehir'e giderken uğradık. Bir saat gibi bir vaktimizi aldı. 
Müze cevresin de kafe yok. Benim gibi bahçede oturmayı seviyorsanız beklenti içine girmeyin. 
Yolunuz düşerse uğramalısınız.