30 Mayıs 2012 Çarşamba

Yenilmezler

Okul tatilini erken başlatan yeğenimi evde tutmak zor olduğu için bugün sinemaya gitmeye karar verdik. Bu kararı verdiğimizde saat sabahın 9'u idi evden çıkana kadar başımın etini yedi desem abartmış olmam.
İlk olarak kütüphaneye gittik sinemaya gitmek konusunda sabırsız olduğu için aradığım kitap yerine sıradan bir roman alıp çıktık.
Filmi evden çıkmadan seçmiştik en yakın sinemada animasyon olarak güzel ve çirkin vardı. Oğlumuz kız filmi diye istemedi. Yenilmezleri de ben uygun bulmadım. ''Senin yaşına göre değil'' dedim. ''1453 de benim yaşıma göre değil, orada da kılıçlar oklar vardı'' diyerek susturuldum. Böylelikle filmimiz seçilmiş oldu.  Biraz başım ağrımadı değil ama ufaklık mutlu idi o yeter.




film konusunu netten yürüttüm :)

SHIELD adıyla tanınan uluslararası barış örgütünün başındaki isim Nick Fury, tüm dünyanın güvenliğine karşı büyük bir tehdit oluşturan düşmanla karşı karşıya kalır. Fury, dünyayı yaklaşan bu felaketten kurtarmak için en cesur ve en 'süper' kahramanlardan oluşan bir ekip kurmak zorundadır..

Gürültüyü başım kaldırıyor, biraz hareketli bir film izleyeyim diyorsanız izleyin derim ama beklentilerinizi yüksek tutmayın. Çıkarılacak tek ders '' birlikten kuvvet doğar''

29 Mayıs 2012 Salı

Malavi

Geçen gün üniversiteden arkadaşımla görüştüm. Kendisi evlenip İstanbul'a yerleşmiş, bir adet vefasız arkadaşa sahip (en son üç yıl önce görüştük), hoş bir insandır.  Hediye olarak Malavi'den gelmiş bir kolye hediye getirdi. malavi'de yetişen bir meyvenin tohumundan yapılan kolye resimde gördüğünüz gibi.


Hangi meyve; elmada meyve, armutta, erikte dediğinizi duyabiliyorum. Bende sordum ama arkadaş bilmiyor.
Her neyse benim gibi Malavi nerededir nasıl bir ülkedir diye bilmeyenler için beraber öğrenelim diyorum.

   Konum

Malavi Cumhuriyeti, güneydoğu Afrika'da bulunan ülkedir. Tahmin ettiğiniz üzere tropik iklim özellikleri mevcut, güney yarım kürede bulunduğundan en sıcak aylar ekim ve kasım aylarıdır.



Halkın %60'ı okur yazar olan Ülkede dil İngilizce ve Malavicedir.  Yerli inanç sisteminin yanında İslamiyette giderek yaygınlaşmaktadır.



Tarım ve hayvancılığın yanı sıra Malavi gölünden dolayı turizim ve balıkçılıkta yaygındır. 



daha fazla resim içim buraya tık tık

Yasakları, hastalıkları bol bir ülke ama size güzel yanını gösteriyorum.
Çoooooook kötüyüm nihhaha :)

Bir öğretmen edası ile açıklama yaptığımın farkındayım.




28 Mayıs 2012 Pazartesi

Sınırın güneyinde güneşin batısında

Haruki Marakami'nin  okuduğum ilk  kitabı. Güzel bir dil etkileyici bir hikaye demek isterdim  ama değil. Korkunç desem yeri. Allah dan kitap hakkında övgü duymadım gerçekten çok kızardım.


Yeni romanlarla neden aran yok?
Galiba hayal kırıklığına uğrayacağımdan korkuyorum. Beş para etmeyen romanları okuyunca boşa vakit harcadığımı hissediyorum. Her zaman böyle değildim aslında. Önceleri bol bol zamanım vardı, işe yaramadığını düşündüğüm romanları bana bir şeyler katar diye okurdum yine de. Şimdi daha farklı. Yaşlanıyorum galiba.

Bu cümleler yola çıkarak Faust'a  başladım.


İster Türk ister Dünya klasikleri olsun her zaman severek okumuşumdur (birkaç istisna var). Faust'u okumak için neden bu kadar geciktim bende bilmiyorum. Oldukca etkiliyeci, her bir satırının altı çizilecek türden. Her şeyi  not alamayacağım için bir iki satırı sizinle paylaşmak istiyorum.

Çok heyecan, az mantık, hayali sahneler ... işte kalabalığı bir arada tutmanın yolu

Bir fidan tomurcuklarını çatlatırsa, bahçıvan onun meyve vereceğini pekala bilir.

Kedi fareyi kovalamaktan ne kadar zevk alırsa, bende imanlı alimlerle uğraşmaktan öyle zevk alırım.

Eğer ağzından çıkan sözler ruhunuzun derinliklerinden fışkırmıyor ise; dinleyicilerin kalplerine tesir edemezsin.

Avcı bulanık suyu, kurt ise puslu havayı sever...

Kolay elde edile şeyin kıymeti de o nisbette düşüktür

Üstümüzde ki gök, altımızdaki yer, milyonlarca canlı türü tesadüfün eseri olabilir mi? Aklımızda, kalbimizde, duygularımızla her an yaratıcımızı hissettiğimiz halde,  hangimiz '' ben O'na inanmıyorum'' demeye cüret edebilir.

Kızlar evleneceği erkeğin dindar olup olmadığını çok merek eder. Sebebini söyleyeyim mi '' eğer Allah'a itaat ediyorsa, bana da itaat eder'' diye düşünürler.

Benden bu kadar, kitabı okuyunca eminin daha güzel sizi karşılayacak. 

25 Mayıs 2012 Cuma

yağmur

Karadeniz de büyüyen birisi olarak, yağmuru çok sevdiğimi daha önce söylemiş olmam lazım. Bizim oralarda yaz yağmurları aniden bastırır, tepelerden gelen yağmur suları adeta dere olur akar. Çocukluğumda akan suda oynamak gibisi yoktu.

İstanbul gibi kalabalık şehirlerde insan neleri seveceğine emin olamıyor. yağmur yağar; trafik altüst olur, içi boş kanallar dolar taşar, insanlar yollarda sefil olur. Ha birde yağmur sonrası toprak kokusu da yok. yaa ben köyümü özledim.

yağmur geliyoooooooor.


Orada bir köy var uzakta :) bu şarkıyı duyunca Türkan Şoray'ın köy öğretmeni olduğu bir filmi geliyor aklıma. Çocuklar dağlarda bayırlarda atlayıp zıplıyorlar. Filmi izleyenin öğretmen olası geliyor.
oy oy zamanında öğretmenlik yazsaymışım şimdiye emekli olurdum :)


Geyiğe daldım canım köyümden bahsedemedim. Uzaktan gelen sis yağmurun habercisi.
Sol tarafta canım deremiz var. Benim çocukluğumda çok güzeldi,  ikiye ayrıldığı yerde yüzmeye giderdik. Boyumuzu aşacak kadar derindi. Üzerine HES yapıldıktan sonra suyu kalmadı. Bir mühendis olarak HES hakkımdaki düşüncelerimi soracak olursanız; ortaya karışık. Belki başka zaman bu konuda yazarım.


pc çökmemiş olsaydı daha güzel resim ve videolar ile karadeniz de yağmur nasıl yağarmış gösterirdim. Yağmur sürekli yapmasa da kapalı hava devam edebilir.


Bunlarla idare etmelisiniz.

Ramen

evde ramen keyfi

Herkes yapar da ben geri durur muyum bende kendime ramen yaptım. Oldum olası karışık yemek yemeyi sevmişimdir. Allah dan ramen diye bir yemek var saçmaladığım beli olmadan adına ramen dedim :)



kabak ve havuç halka halka doğranır,
kırmızı biber ve yeşil biber normal ebatlarda doğranır,
fasulye uzun uzun kıyılıp önceden haşlanır,
yeşil sağan kıyılır.
İlk olarak havuç ve kabağı kızarttım daha sonra içine biberleri ve fasulyeyi ilave ederek soteledim. Hafif pembe olunca su ve spagetti makarna ilave ettim. Su olarak 1 su bardağı tavuk suyu 2 bardak normal sıcak su kullandım. Makarnaların haşlanmasına yakın bir adet kıyılmış domates ve yeşil soğanları ilave etti. Baharat olarak hazır çeşni kullandım. tadı güzeldi.



 Mercimek salatasının tarifini daha önce vermiştim ama resim koymamıştım. Tarifi  merak eden olursa burada 


Anlamayanlar için salatadan yakın çekim.

Daha güzel tarifi olan varsa bizimle paylaşabilir.

22 Mayıs 2012 Salı

Çiçekler

Yaklaşık bir aydır terasa çıkmıyordum, bir bakayım ne var ne yok. İyi ki çıkmışım. Annem bulduğu her kaba maydanoz, marul ekmiş.Yanlarındaki kaktüsleri de koparmış.


Eskiden bu saksıda ne vardı hatırlamıyorum. Marullar hep orada imişler gibi duruyor ama, bizim midemizde. Yerine yenileri dikildi.

Taze maydanoz, henüz toplamadık.



 Bunlar da var olan 3 -5 çiçeğimiz.



Ablamın diktiği tohumlar demek isterdim ama yabani ota daha çok benziyor.



Büyük bir kaktüs balkondan düşünce her bir parcası ayrı saksıya dikildi.


Belli olmasa da iki farklı kaktüs var. Önde daha ince olan farklı bir tür


Yılbaşı çiçeği, bu sene açmadı malesef



İki sardunyada beyaz çiçek açtı. Pembe olan bu sene karda mahvoldu. 


                       Bu da yeğenimin okulda çimlendirdiği fasulyesi


Bunlar henüz dikilmedi poşetleri ile dikilmeyi bekliyorlar.


                   ablamın uzun uğraşları sonucu tutan zakkum


 isim yazmak isterdim  ama üzgünüm, cahilliğime verin


sevdiğim isimsiz çiçeklerden biri



sukulentlere bayılıyorum. geçen yıl kücücüktü köyde yengemin sukulentini görünce bayağı imrenmiştim. Şimdi bizimki kocaman olmuş. Hemen 3 tane dal kopardım yeniden dikip hediye etmek için.


adını bilmediğim diğer bir çiçek


veeee yaz akşamlarının vazgeçilmezi akşam sefası


Bu çiçek Behiye teyzeden ablam için. Ablamın iş yeri yeni bir binaya taşınıyor. Ofis hediyesi niyetine. İşim olunca bana da getirecek sözünü aldım.

kaktüsleri çok severim küçücüktü iki yılda bu kadar büyüdü bütün bir  yıl kaktüs radyosyonu alıyor diye tv dibinden ayrılmadı ben de acıdım tatile çıkardım.





 isimleri olmasa da olur zehirli sarmaşık gibi ikisini de sevmiyorum.



yeni fidelerimizi dikelim


koyun gübresi, toprak, saksı


bilmeyenler için koyun gübresi


 seneye dikilmeyi bekleyen çiçek soğanı


yeni dikilen çiçeklerim

en sevdiğim saksı, kırılan avizenin içine çiçek diktim. 


bu ne şimdi dediğinizi duyuyorum. duvarın arasında büyümüş


Başlık atıp destanlar yazacak kadar çok çiçeğim olmadığı biliyorum. Benden bu kadar.


Üç aylar

"üç aylar" diye adlandırılan Receb, Şaban ve Ramazan ayları mübarek aylar olarak kabul edilirler. Bu ayların Müslümanlarca önemli ölçüde değer kazanmasının sebepleri arasında Hz. Peygamber (s.a.s)`in bu aylar hakkında verdiği haberler gösterilebilir. 

Rasûlüllah (s.a.s) bir hadis-i şerifinde; "Recep Allah`ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır" buyurmuştur. 


Ayrıca Peygamber Efendimiz, Receb ayı girince, " Âllahım! Receb ve Şabanı bize mübarek kıl! Bizi Ramazana ulaştır" diye dua ederdi.

Üç ayların değerini ifade eden diğer bir önemli özellik ise beş mübarek kandil gecesinden dördünün bu aylar içinde olmasıdır. Regaib gecesi, Recep ayının ilk cuma gecesine, Mirac gecesi, Recep ayının yirmi yedinci gecesine, Berat gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesine, Kadir gecesi ise Ramazan ayının yirmi yedinci gecesine rastlar.

Hz. Peygamber (s.a.s) Şaban ayında çok oruç tutardı. Hz. Aişe, Rasûlüllah (s.a.s)`ın bu aydaki orucu hakkında şöyle der: "Şaban ayındaki kadar çok oruçlu olduğu bir ay görmedim" (Tecrid-i Sarıh, VI, 295).

Ramazan ayının fazileti ise çok daha yücedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: "Ramazan geldiğinde Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar da bağlanır" (Müslim, Kitâbu`s-Sıyam, 1).

daha fazla bilgi için buraya