27 Ekim 2013 Pazar

Gazetelerin kitap ekleri

Geçen günlerde izlerimin derinliğinde gazetelerin kitap ekleri hakkında yazı vardı. Oradan yola çıkarak Ekim ayı için hangi gün hangi gazetenin eki var diye liste yaptım. 
Zaman gazetesinin ekini uzun zamandır takip ediyorum. Aslında çok uzun sayılmaz yıllardır aboneyiz son 6 aydır kitap eki gelmeye başladı. Önceki yıllarda bir kere gelmişti.


Bir bahane ile radikal gazetesinin ekinide okudum. Hı bir ara bugün gazetesinin kitap eki gelmişti. Bir daha gelmedi yada ablam gazeteyi iş yerine getirdiği için ben göremiyorum. 
Bir heves yapmış olduğum listeden kaç tanesini aldım dersiniz? 
Bu yazıyı yazmama sebep olacak kadar kızgınım. Tamam canım varoşumda her türlü güzel hizmeti beklemiyorum ama bir gazeteci mi olmaz ya. Yürüyüş yoluna çıksanız kalabalıktan adım atılmaz ama bir adet gazeteci yok. Evime en yakın gazetede de kitap ekleri yok.


Bir heves milliyet ve yeni şafak almaya gittim ek yok. Gazeteci başka bir gazetenin eki var dedi onuda ben almak istemedim. Hemen menekşe ablaya  haber verdim Yenişafak onun işyerine geliyor getir bana diye. Ya ek yok yada her yere dağıtılmıyor. 
Aynı şey vatan gazetesi içinde oldu. 10.yıl özel sayısı belki vardır diye koştum gittim o da yok :(  Nurdan'a söyledim alsın diye o da bulamamış. Neyseki pc ye indirilebiliyormuş. 
Bunca olumsuzluktan sonra yılmam gerekiyordu dimi? Ama ben inatçıyım. Gazete satılıyor olsaydı kesin iki gazete alır diğerlerini almazdım. Şimdi satılmıyor ya kendime kasım listesi yaptım ablama aldırtacağım. 

Arkadaşlar benim dağ başımda yaşadığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İstanbul'un metrekereye 10, 20 bilemedin 30 kişinin düştüğü varoşunda yaşıyorum. Yaşıyorum mu dedim. Sadece nefes alıyorum. 

Braı'nın gazete listesini aynen kopyalıyorum. İsterseniz sizde ilginize göre liste yapabilirsiniz. 

Aydınlık Kitap Eki - Her hafta Cuma günü

Akşam Kitap Eki - Her ayın ikinci haftası Cuma günü

Birgün Kitap Eki - İki haftada bir Cumartesi günü

Cumhuriyet Kitap Eki - Her hafta Perşembe günü

Milliyet Kitap Eki - Her ayın ikinci haftası Çarşamba günü

Radikal Kitap Eki - Her Cuma günü

Sabah Kitap Eki - Her ayın üçüncü haftası Cuma günü

Star Kitap Eki - Her ayın ilk Perşembe günü

SoL Kitap Eki - Her Çarşamba günü

Taraf Kitap Eki - Her ayın ilk haftası Cuma günü

Vatan Kitap Eki - Her ayın 15'inde

Yeni Şafak Kitap Eki - Her ayın ikinci haftası Çarşamba günü

Zaman Kitap Eki - Her ayın ilk Pazartesi gü

22 Ekim 2013 Salı

Piknik

Sonbahar çıkmadan pikniğe gidelim dedik. 

Ayla sarı yaprak çekecekmiş. Çekemeden geldik :)





Millet mangal yapmaya gelmiş. Biz kendimizi aldık gittik. 


Börtü böçek kurumuştu. 


Var olan çiçekleri de ablam yoldu :)



Üç beş papatyadan başka çiğdem çiçekleri vardı.


Bizim oralarda var git diye bilinir. Kışın habercisidir. 
Yaylalarda bu çiçekler açmaya başlayınca herkes köyüne dönmesi gerektiğini bilir. 


Kökünden kopardık evde dikeceğiz diye. Ablam onları kurutur diyorum bende. 


Bir sonraki piknikte buluşmak üzere,
esenkalın.


18 Ekim 2013 Cuma

Uyumsuz Defne Kaman'in Maceralari: Su- Buket Uzuner -

Kitabı bayramdan önce bitirdim. Elimdeki kitabı bitirdikten sonra ikisini birlikte yayınlayacaktım. Baktım kitap bitmiyor. Okuduklarımı unutmadan paylaşıvereyim dedim. 
Kitabı okumayan kalmamıştır diye düşünüyorum. 
Ben neden bugüne bıraktım bilmiyorum?  Yıllar önce yazarın Uzun Beyaz Bulut: Gelibolu adlı kitabını okumuş ve beğenmiştim. Başka bir kitabını okumayı niyetliydim ama fırsatım olmamıştı. 
Kısmet bugüne imiş. 


Kitap kahramanları kendi başına kitap olacak tipte.
Baş kahramanımız uyumsuz defne adı üstünde. Kendisi gazeteci, üzerinde çalıştığı olaydan dolayı ortalardan kayboluyor. Onu merak eden otacı büyükanne ve merek etmiş gibi davranan anne ve abla... 
Onu bulmaya çalışan izinli bir polis ve neden kendini dükkanına kapattığı mechul olan sahaf Sebahat. 
Kitabı iki günde okudum gayet akıcı. Daha erkende biterdi de ben ablamlar ile aynı odayı paylaştığım için bu hızda okuyorum. Son 60 sayfasını bitirmeye niyetlendim ablam ışığı kapamamı isteyince bıraktım. Sahura kalkmışken kitabı birireyim dedim. Babam gördü gece gece ne yapıyon dedi. Ben ezanı bekliyorum dedim. Gecenin bir vakti kalkmışsın Ttececcut kıl, Kuran oku dimi? Yok aklım bir yerde kalmamalı. Ezana kadar kitabı bitirdim. Ablamın ruhu bile duymadı. 

Kitapta açıklanmayan birkaç nokta vardı. Bir sonraki kitaplarda açıklığa kavuşur mu bilmiyorum. 
Özetle kitabı tavsiye ederim, gecikmeden okuyun efendim. 
Esenkalın.

16 Ekim 2013 Çarşamba

Kardeşçikler

Nabrut blogunda abi sahibi olmak hakkında yazı yazmış. Abi -  kardeş, abla -  kardeş oyunları hakkında var mı ekmek istediğiniz demiş. Bende bu soruyu bekliyormuşum taa gittim çocukluğuma. 
Ne uzak yolmuş öyle :)
Her fırsatta ablalarımdan bahsediyorum da sadece üç kardeşmişiz gibi mi algılanıyor acaba. Biz 5 kardeşiz ben dört numarayım. Aramızda da yaş farkı yok. Hepimiz art ardayız. 
Büyük ablamla yabancı gibi büyüdük desem yeri. Onu nenem büyüttü, kontes vari pek kibarcıktır. Ben köyde büyüdüm gayet kazmayım :) Üniversitede arkadaşlarım ablalarımla konuşmalarımı duyunca şok olurdu.  Büyük ablam ''buyur beybi'' der küçüğü '' ne var?'' Bende ikisinin arasıyım, dengeliyim desem olmayacak. Kendime özgü uyuzluklarım var tabi ki. 


Küçük ablam ergenken tüm şarkıcılara/oyunculara hayran olmasada pek çoğuna hayrandı. Defterinin arasında resim biriktirirdi. Uzakdoğu vurdulu - kırdılı film oyuncularının resimlerini bir defterin arasına koymuştu. Bende onları oradan alıp yerine İlyas salmanın resmini koymuştum. Sonuç güzel bir dayak :)
Her daim küçük ablamla uğraşırdım. ''Git bugün seni dövmeyeçeğim'' derdi. Ben Nihale misali zorla kaşınırdım. Arada sırada ablam hatırlatıyor ''döveyim mi seni'' der bende ''sana sarılırım'' derim. Kendisine dokunulmasından hoşlanmaz.  Ay küçük abla demek ne sıkıcı sanki gerçekte ablamı diyorum yazdım gitti Ayla. Titiz, düzenli pratik vede uyuz (düzenli değiliz diye başımızın etini yiyor) ablamın adı Ayla.
Aylanın her daim günlükleri olurdu. Benden gizli bir şeysi olmazdı ama ben günlük gizli olduğu için hep merak ederdim. Hep yakalanırdım. Daha doğrusu okurken yakalanmazdım ama okuduğumu anlardı. Bir keresinde defteri çekmeçeden almadan önce ipten çerçeve yaptım defterin etrafına tekrar yerine koyacağım güya yine anladı. Ben yine dayak yedim.
Ne ezikmişim ben ya :)
Küçük Emrah bana acıyıp teselli edecek.
Şimdilik bu kadar devamı ne zaman gelir bilemem.
Benden daha anormal aile ilişkileri olan paylaşabilir.
Esenkalın.
Gitmeden resimde beni bulun demeyeceğim. Tanıyanlar bile bilmiyor.

10 Ekim 2013 Perşembe

Beyoğlu sahaflar


Geçen günlerde Menekşe abla ile birlikte gidecektik hünüz açılmamıştı, bizde Beyazıta gittik. 
Nurdan pazar günü için ''bir yerlere gidelim'' dedi, bende ''olur sahaflara gidelim'' dedim. Nurdan da ''alışkanlıklarını değiştirde gel'' dedi :) Pazar sabahın nurunda direksiyon sınavına gittim (merak eden olursa sınavdan kaldım), ardından düğüne gidecektik. Evin büyüklerini önden gönderip Fatih'e pardüse bakmaya gittik almadan döndük. 
Yalnız bir yere gitmeyi sevmiyorum. Yok kendi kendime konuşabiliyorum sorun olmuyor ama danışacak insan olmuyor. İç sesime mi danışayım :)
Salı günü iş görüşmesine gitmişken Sahaflar gidiverdim. Çok yoruldum, beğendiklerim ekonomik değildi. 
Aklımda tutunamayanlar, huzur ve atlas eklerini almak vardı. Atlas dergisinin çok eski sayıları vardı. Ekler pek yoktu. Huzur 20 lira, Tutunamayanlar 25 lira. Burası sahaf değil mi ya dedim içimdem :)


Sadece dört kitap aldım.
 Samiha Ayverdi'nini bulabildiğim kitapları 3 tanecik :(
İbrahim efendi konağı 7 lira, diğerlerini 5 er liradan aldım.  


Geçen sene sahaflardan Semiha Ayvaedinin İnsan ve Şeytan adlı kitabını alıp okumamıştım. Bu sene okuyacağım. Memelekette ki kuzenimin kitaplarımda gözü var. Doğum günü  hediyesi olarak aldıklarımı vermem gerekiyormuş, onlar olmazsa nar ağacını almam gerekiyormuş :)


Salı akşam yorgun halde arkadaşlarla buluştuk, Fatma abla bize hediyeler almış. Hem kaprislerimi çekiyor hem hediye alıyor. İnsanlar çok ilginç.
 Utandım biraz bozuntuya vermemeye çalışıyorum :)

Üniversitede oda arkadaşım vardı kıza ısınamamıştım. Kız ne kadar ilgilenmeye çalışsa ben o kadar soğuk davranıyordum.Sevdiğim ne varsa hediye alıyordu bende uyuzluğuna kabul etmiyordum. Bir keresinde arkadaşlarla şal bakmıştık benim param yoktu o esnada almamıştım eve gittim ki beğendiğim şalı almış kitaplığıma bırakmış. Uzun süre kullanmadım ablam öyle yapma diyince kullanmıştım. Kullandığım gün yağmur yağmıştı mavi boya vermişti 
Iyy kendime uyuz oldum. 
Keyifle kalın. 
Benim gibi uyuz olmayın, bayramda yaklaşıyor hoşgörülü olun. 
Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit mantığı içimdeki uyuza sesleniyorum. 
Hadi ben kaçtım koltukları silmem lazım, ardından kapılar silinecek. Ev  kızı çok meşgul.
Şimdiden iyi bayramlar. 

Okuma Şenliği son liste




Bir etkinliğin daha sonuna gelmiş buluyoruz.  Ne yalan söyleyeyim sonunu getiremem çabucak sıkılırım diye düşünmüştüm. Çok şükür bitirdim. 
Kendi listemden daha ziyade kimler ne okumuş onu merak ediyorum. Herkes son listede kitap linklerini de verse ne güzel olur dimi. İstediğim kitabın yorumunu hemen okurum/okuruz. 
Yazar ayları, kitap kardeşliği derken pek çok kişi ortak yazar/kitap okumuş olsa da yeni yazarlar tanımama vesile olacağına eminim. 
Yazıma başlamadan önce sevgili ev sahibi pınara teşekkür etmemişim. Aa ne ayıp kınadım kendimi :)
Etkinlik yapmak ne kadar zor olduğunu tahmin ediyorum ama yinede devam etmesini istesek devam eder mi?
Listeler için katılımcılar alternatifler sunabilir. 
Adın da çiçek ismi, mevsim ismi geçen.
 Doğum tarihinde yazılan, 
gezi yazısı, şiir, biyoğrafi gibi.  


Çok uzatmadan son listeme geçiyorum.

5 puan: Yukarıdaki kuralların hepsini boşverip canının istediği herhangi bir kitabı okuyanlara.

Fedailer Kalesi Alamut - Vladımır Bartol - Yurt Kitap yayın - 512 sayfa

5 puan: Genel kural en az 200 sayfalık kitap okumak olsa da 150 sayfadan kısa bir kitap okuyanlara.
Aile saadeti - Tolstoy - paraf yayınları 120 sayfa

20 puan: Esas mesleği yazarlık olmayan bir kişinin yazdığı bir kitabı okuyanlara.
Yusuf ile Züleyha - Nazan Bekiroğlu - Timaş yayınları- 224 sayfa

10 puan: Bir serinin ilk kitabı dışındaki bir kitabını okuyanlara.
Yeni Başlangıçlar Mevsimi - Debbie Macomber - Martı yayınları- 480 sayfa

20 puan -  Hiç görmediğim ülke
 İncir Kuşları - Sinan Akyüz - Alfa yayınları- 320 sayfa

15 puan - Yasaklı kitap
Madam Bovary - Gustave Flaubert -  Alkım yayınları- 319 sayfa

25 puan - 400 sayfadan uzun
Nar Ağacı - Timaş yayınları - 533 sayfa

15 puan - Kendi dışında herkesin okuduğu
Doğu'dan Uzakta - Amin Maalouf -  Yapı kredi- 457 sayfa

10 puan Okuduğu kitabın adında bir renk olan

Mor kaftanlı Selanik- Doğan kitap - 415 sayfa

25 puan: Romanın yazarı yada karekterinden birinin adı veya soyadı kendisininki ile aynı olan.

 Bozkırın efendisi- Murat Kınıkoğlu  - Doğan kitap - 549 sayfa

20 puan: Türü kurgu olmayan bir kitap okuyanlar

Osmanlı padişahlarının peygamber sevgisi - Cemalnur Sargut
Nefes yayınları - 222 sayfa
  
30 puan kendi doğum yılında doğan yada ölen yazar tarafından yazılmış kitap

 Bir kış gecesi eğer bir yolcu - Italo Calvino -  yapı kredi yayınları 249 sayfa
  

Yanlış hesap yapmadıysam 4390 sayfa okumuşum. Listeye dahil edilmemiş kitaplarla birlikte benim için iyi bir sayı. İlerleyen zamanlarda pek fazla roman okumayı düşünmüyorum. O yüzden sayfa sayısı bu sayıya göre yarıya inecek. Babamın kitaplığından tarih okumayı düşünüyorum.

Ev sahibine kocaman teşekkürler.
Bir dahaki etkinlikte buluşmak dileği ile esenkalın. 




7 Ekim 2013 Pazartesi

Okuduklarım


 Başlık olarak internet şikayeti falan mı yazsaydım acaba? Sorsanız sınırsız internet kullanıyoruz, aldığımız hizmet gayet sınırlı. Hal böyle olunca insan istese de yazı yazmıyor.  Fark ettim ki blogumda sadece okuduğum kitaplara yer veriyorum. Buradan da anlayacağınız üzere hayatım monoton ama şikayetçi değilim. Evden cıkasım gelmiyor zaten havalarda buz gibi.
Bol bol kitap okumaya çalışıyorum. Mini listemden iki kitap bitirdim bir tanesinin de 60 sayfasını okudum.

İlk biten:  İnsanlığın medeniyet destanı –  Roger Garaudy
Türk edebiyatı vakfı -  206 sayfa


Babamın kitaplarından biri. Yazarı daha önce duymamıştım. Babam üç kitabını almış. Aklımda İsrail üzerine yazdığı kitabı okumak vardı ama iş yerine getirdiği için bunu okudum. İkinci kitapta bu tarz bir şey.

Adından da anlaşılacağı üzere medeniyet diyince akla gelen uygarlıklardan bahsediyor.
Kitabı beğendim mi diye kendime soruyorum.
Konu olarak ilgi çekici olsa da bazı kısımlar çok yüzeysel kalmış. Bir konu hakkında bilgi toplanırken ilk anahtar kelimeler belirlenir ardından araştırma yapılır ya bu kitapta bir bakıma anahtar kelimeler için. ‘‘Bakın medeniyet deyince bunlarında varlığını bilin’’ der gibi. Kitabı eksik bulsam da beğendim. Kitapta adı geçen medeniyetler ve sanatlardan ilgimi çekenleri not aldım nettin elverdiği ölçüde araştıracağım. İkinci kitaba hazırlıklı olacağım :) En kısa zamanda yazarın öteki kitabını da okuyacağım.

İkinci kitap: Fedailer Kalesi Alamut- Wladımır Bartol

Yurt kitap yayın- 512 sayfa


Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Sahaflarda aradım bulamadım. En son kütüphanede olduğunu görünce emanet aldım. Arkadaş okumuş beğenmemişti geyşanın anılarını anımsatıyor dedi. Bahsettiği kitabı okumadım, filminide izlemedim ama konuyu biliyorum. O yüzden ne alaka dedim içimden. Alamut fedaisi diyince benim gözümde kılıktan kılığa giren inanılmaz suikastlar düzenleyen savaşçı geliyor.
Kitaba başlamadan önce beklentim çok yüksekti. Beklediğimden çok farklı olsa da kitabı beğendim. 
En tehlikeli virüsün düşünce olduğu söylenir ya gerçekmiş. 
Okunacaklar listemin en başında olmasına gerek yokmuş o ayrı dava.

 Son olarak bu iki kitabın arasında savaş sanatına giriş yapmıştım. Biraz daha devam edip ALES’e hazırlanmam gerek şimdiye kadar 20 – 30 soru çözmüşümdür.
 Ablam bu yazıları okumadan biraz soru çözsem iyi olur :)

Benden bu kadar esenkalın.

1 Ekim 2013 Salı

Beyazıt Sahaflar

Hafta sonu Menekşe abla ile Beyoğlu sahaflara gidelim dedik. Evden çıkınca fark ettik ki henüz sahaflar başlamamış. O zaman Beyazıt sahaflara gitmeye karar verdik. Erkenden gittim menekşe abla beni bir saat bekletti, neyse ki kitaplar boldu. İlk olarak pasajlara gittik ardından kapalı çarşıya gidelim dedik. 

Beyazıt meydanda bizi bu görüntü bekliyordu. Millet evdeki çer çöpü toplamış meydanda sergi açmış. 

Kalabalıkta adım atılmıyor.

Zabıta nerede diye soruyordum ki kitapları görünce vazgeçtim :)




Çerçöp tezgahından bunları aldım. Kitap 2 lira, defterlere de 2 lira verdim. 


Bunları da Menekşe abla aldı. Çer çöp tezgahından.  3 kitap 5 lira


Benim defterlerden birisi ikinci el. Tişort tasarımları falan var içinde.


Bu kitaplar Menekşe ablanın. Bir kısmı pasajlardan ve kapalı çarşıdan alındı. 

Herkese bol kitaplı günler dilerim esenkalın.