15 Temmuz 2016 Cuma

Günler geçip giderken

''Zamanın hızlı akması kıyamet alamet imiş'' diyen varda ben hiç bir yerde okumadım. Halbuki kuran kurslarında okumadığım kitap bırakmadım. 
Bu söz doğru mudur bilinmez. Bilinen bir şey varsa zamanın çok çabuk aktığı fikri herkesce sabit. 
İki hafta önce yazı yazmışım, fuara gittim diye. Fuara gideli bir ay olmamış ben unutup gitmişim. Öyle ise  cümleye ilave edeceğim ''Ahir zamanda insanlar zamanın çok hızlı geçtiğini düşünecek. Dün yaşadıklarını uzak bir geçmiş gibi algılayacak'' mantıken zaman hızlı akıyorsa, yaşadıklarımızda çok eskimiş olacak. 
Neyse efendim bu iki haftada ne yapmışım. 
( Bu arada yazıya 11 temmuzda başladım bakalım ne vakit biter )
Uykusuzluğa gelemiyorum diye ramazanda tek öğün beslendim, sahur yapmadım. Ezandan 5 dakika önce kalk, su iç, namaz kıl yat. Tüm ramazan bu şekilde geçince takati kalmıyor insanın. Çok şükür hasta olmadan ramazan bitti. Bu zaman zarfında 3 kilo verdim o ayrı dava. Annemin deyimi ile yüzüm kaşık kadar kaldı.  

Bayramda tatile gidelim dedik. Tatil yerini yengeme ( abimin eşi ) bıraktık, diğer 6 kişi ona tabi olduk. Memnun kaldık mı? Kendince güzel bir tatil olabilir ama bizim tercih edebileceğimiz bir yer değildi. 

Tatil yerinin Keşan Yaylaköy olduğunu söylemedim di mi?
Tatil sitesinden ev tuttuk. Ev bakımsız, yataklar berbattı. Denize araba ile gittik, yosunlu  ve tıklım tıklımdı. 
Bunca şey yazdıktan sonra tek olumlu yanının sitenin sakin olması idi desem ''ne dama giriyon ne de damdan çıkıyon'' diye cümle kurarsınız :)

Tatilden döndük kuzen nişanlandı. Nasipse kasıma düğün var.


Onun dışında yaşayıp gidiyoruz işte. 
Gezmeye tozmaya takatim yok gezemiyorum. En iyisi bir pazara gidip kendime bir iki kilo takat satın almak.  Temel Reis gibi ıspanak yesek güçlensek fena olmayacak. Yok yok ben en iyisi doktora gideyim ama ne zaman?
Yattığım yerden kitap okuyayım diyeceğim onuda yapmıyorum. Ne ara yaşlandım da her şeyden elimi eteğimi çektim.
 Zaman dur gitme!
Sahi eskiden, çok da eski olmayan eskiden neler yapmışım.

2015
  • 5 adet kitap okumuş, ay sonunda köye gitmişim.

 2014
  • Kaktüslerime nazar değmiş en hızlı büyüyen kaktüsüm yağmurda çürümüş. Demek neymiş iki yıl öncede temmuzda yağmur yağmış. Bu arada o vakitlerde mevcut olan kaktüs hevesim kalmadı. 
  • Hint filmleri izlemişim bir kaç tane aklımda kalan sahnelere değinmeden Dhoom 3 filmini izleyin diyeceğim.
  • Ramazan temmuza denk gelmiş. Beyazıt Kitap Fuarına gitmiş 4 kitap almışım. Şaşırtıcı bir şekilde hepsinide okumuşum.  Bayramda da Göksu'ya gezmeye gitmişiz. 
  • 2. yaz okuma şenliği ilk ay mütaalasını yapmışım 10 kitap 2186 sayfa. Oldukça iyiymiş.
2013


2012

  • Uzaya Türk uydusu gönderilmiş, adı da Göktürk imiş yeğenimle adaş! Tabi o vakit Göktürk küçük 6 yaşında. Şimdi kazık kadar. Çocuğa mesaj attım ( evet 10 yaşındaki çocuğun telefonu var) yaşıyor musun dedim. '' evet yaşıyorum, ne oldu ki '' cevap atmış. hiç halan yaşlanıyor diyecektim demedim :)
  • 2012 ne güzel sene imiş, Kitaplaşma etkinlikleri, mimler, çekilişler ne güzelmiş.
  • Eski paralar, eski aletler ne güzel şeyler. Bir zamanlar, bizden önce birileri yaşamış gitmişler. Bizde gidiciyiz diye hatırlatıyor. 
  • Bir ara yemek tarifi veriyormuşum. Geri dönünce gördüm. Şuan bir marul dahi doğramıyorum. 
İşte blog günler geçiyor bir şekilde.  
günlerinizin güzel geçmesi dileği ile esenkalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizden alalım bir fikir....