Doppler etkisi diye bir şey
varmış fizikte herhangi bir dalgayı yayan hareketli
kaynağın algılanan frekans ile gerçek frekansının arasındaki sapmanın farklı
olacağını söyler. Yakınımızda iken ince gelen seslerin uzaklaşınca kalınlaştığı
falanlar filanlar.
Bu
kitapta o etkiyi bıraktı. Okurken daha naif, değişik bir tat bıraktı. Ne zamanki
kitap bitti üzerinden zaman geçti. Doplerin okurken bıraktığı etki değişti.
Sorumluluk gibi yıkıldı üzerime.
Neden
başarılı olmalıyım ki? Sordum durdum kendime.
Neden
olmayayım ki!
Ben doppler
gibi ‘’bok gibi’’ başarılı değilim ki başarı sonunda elime geçenlerden bıkıp
usanayım. Onca okudum ettim. Okurken yaşadığım sıkıntılara değinmeyeceğim. İş
hayatına atıldım. Yine çabalıyorum. Çünkü torpil olmadan kendini ispatlaman
cidden çok zor. Bir kadın olarak bazı sektörlerde daha da zor.
Evet
zamanı gelecek bende Doppler gibi ya da kitaptaki sağcı karakter gibi
düşüneceğim, ama benim o aşamaya gelmem bir Norveçlini yanında imkansız gibi
bir şey. Cidden uzun bir yolum var.
Kitabı
kimden gördüm de aklıma not aldım bilmiyorum. Kitabı alalı da okuyalı da uzun zaman oluyor. Başka bir yazı yazmaya gelmiştim .Gördüm ki burada yarım bir yazı var devam edeyim.
Bir süre önce arkadaşa doğum günü hediyesi için kitap siparişi verirken kendime de almış
oldum. Kitabı aldığım gibi de başladım ama sindirmem zaman aldı.
Nereden
başlasam ki?
Kitaba
adını veren kahramanımız hayatın her
aşamasında başarılı olmuş bir insan. Bizim çokça çabaladığımız şeyler bir el şaklatması
ile elde eden cinsten. Babasının vefatından sonra ormanda ufak bir kaza geçirip
aydınlanma yaşıyor ve ormana yerleşiyor. Öylesine dümdük orman yerleşiyor.
Evliymiş, iki çocuğu varmış umurunda olmadan.
Ara
ara yemek bulmak için evlere girdiği oluyor. Genelde de emekli bir askerin
evine. En sonunda da yakalanıyor. Emekli askerde en az onun kadar anormal bir
tip .
Evine giren hırsızla ahbap olmak!
Nasıl
bir yalnızlık halidir?
Babasız
büyümenin etkisi diyor kendisi. Hep bir yanı eksik kalmış. Mantıklıda olabilir.
Asker olan babasının öldüğü anı maket şeklinde yapmakla meşgul. Amacı maket
bitince kendini öldürmek!
Doppler
artık eve hırsız olarak değil de bir ahbap olarak gidip gelmeye başlıyor. Ahbap
kavramı bizden farklı haliyle. Bizim sürekli kullandığımız tramvay metro
hattında yüzlerine aşına olduğumuz insanlara selam vermemiz gibi. Belki muhabbet
etmenin cıvkını çıkaran bizlerizdir. Uzun zaman aklımı kurcalayanda bu zaten. Biz
bazı insanlarla muhabbet etmemiz gerektiğini düşünüp kendimizi yoruyoruz. Aynı işyerinde çalışıyorum diye istemediğim
insanla muhabbet etmemeliyim. İstemediğim insanla yemek yememeliyim. Tamam Dopplerin
durumu da normal değil. Hangisi olmalı aklım karışık.
Hiçbir
zaman ortalama insan olamadım. Ya tam olmalı ya da en iyisi.
Bir
de Dopplerin evine giren hırsız var. Kendi de bir bakıma hızsız sayıldığı için
evine giren hırsıza kendi elleri ile istediği DVD oynatıcısını vermek!
Cidden
ilginç. Sonra bu iki anormal insan dopplerin ormandaki çadırında buluşuyor.
Hayatı sorguluyor. Evet orman hayatı sorgulamak için güzel bir yer. Bazen bende
spordan sonra yapıyorum.
Üç
kuruş için bu insanlara katlanılır mı diyorum. Hemen işten çıkmaya karara
veriyorum. Az sonra her yerde aynı gereksiz insan profili var neden düzenini
bozuyorsun ki diyorum.
İnanılmaz
kararsız bir insanım. Doppler bu konudaki seçimlerimde yardımcı olmadı ise neden okudum
ki!
Söylenecek
onca şey varken uzatmadan bırakmak istemek!
Ben
kaçar gereksiz iş hayatımı, sıradan yaşamımı metronun akıp giden gri
koridorlarında az biraz düşüneceğim. Çünkü Bizim Büyükşehir’imizde orman yok.
Beton var.
Keyifle okudum, sorgulayarak da okudum, okudum da ne oldu ki (:
YanıtlaSilBu da farklı bir bakış olmuş:)
SilBlogunuzu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım.Sizi de beklerim,sağlıcakla kalın.
YanıtlaSilhttps://dizifilmkitaptavsiye.blogspot.com/
Teşekkürler, iadeyi ziyarete gelirim.
YanıtlaSilBen de okumuştum.Çok çabuk bitirdim kitabı.Okuduktan sonra başımı alıp ormana yaşayası geliyor insanın.Bu kitabın devamı olan Bildiğiniz Dünyanın Sonu adlı kitabı da var.Onu da alıp okuyacağım merak ediyorum.
YanıtlaSilEvet bende not aldım ama yakın zamanda okumayacağım.
Silduymuştum bu kitabı, okumak istiyorum ben de, elinize sağlık:)
YanıtlaSilMuhtemelen ortak takip ettiğimiz bir blogda gördük. Bende nereden görüp okudum hatırlamıyorum.
Sil