Uzun bir aradan sonra yazı yazmaya çalışmak.
Kendimce düzenli kitaplar okudum, az biraz gezdim. 7 ay
üstüne iş arkadaşlarımla bağ kurmaya çalıştım.
Belirli seviyede yalnız takıldığım iş hayatımda yeni
başlayan personel uyum sorunu yaşamasın diye ortak molalara çıkmak, beraber
yemeğe gitmek derken iş arkadaşlarımla kaynaştım. İyi mi yaptım kötü mü yaptım
bilemiyorum.
İstanbul’ dan taşınırken az sayıda kitap ile geldim.
Geldikten sonrada birkaç defa alışveriş yaptım. Aldıklarımın en az yarısını
okumadan yani kitap almayacağım dedim. Sözümde durduğum söylenemez. İşe gidip
gelirken ince kitap ya da e kitap okudum. Kalın kitaplar kaldı. Nedense kalın
kitap gözümü korkutuyor.
Bu arada açık öğretimden bölüm okumaya devam ediyorum. 2022-
2023 Bahar Dönemi tek ders aldım. Yaz okulunda 4 ders alarak Tarım Teknolojisi
bölümünü bitirdim. Tarım Teknolojisi bölümüne kayıt yaptırdığımdan beri online
sınava girdim ilk defa yaz okulunda okula gidip sınava girdim. Neyse ki tek
sınavdı.
Bitki Su İlişkisi, Hayvan Yetiştirme, Entomoloji,
Fitapatoloji dersleri hiç de pratik okunacak dersler değildi zorlandım.
Yıllar yıllar önce Kültürel Miras ve Turizm Bölümü
okuyordum. Son 4 dersin vize sınavına girip finale girmemiştir. Bölümden
hevesim kalmayınca sildirip Tarım Teknolojisi’ne yazılmıştım. Belki af çıkar,
bölümü bitiririm diye Anadolu Üniversitesinden kayıt yaptırmadım. İstanbul
Üniversitesi Felsefe bölümüne kayıt yaptırdım.
Yaz okulunda son ana kadar ders çalışmayıp iki hafta
kesintisiz ders çalışınca Felsefe derslerine kayıt yaptırdığım gibi başladım.
Vize sınavları için konuları erkenden bitirdim. Notlar pek iç açısı değil,
darısı final sınavlarına diyelim.
Felsefeye Giriş, İlkçağ Felsefesi, Felsefenin Temel
Kavramları, Klasik Mantık olmak üzere 4 ders alıyorum. Çıkmış sorulara
ulaşamadım.
Ders çalışınca kitap okumalarım yavaşladı.
Bu zaman zarfında kitap okumakta zorlandığım dönemlerde
bolca dizi/ film izledim.
32 tane kitap okumuşum. Neyse ki kitapların bir kısmını daha önce yazmıştım, kalan kitapları yazmak sorun olmadı.
Kostantaniye Oteli – Zülfü Livaneli
Leyla’nın Evin’de farklı kesimlerin uyumu güzel
yansıtılmıştı. Bir davette katılına kişiler üzerinden kitabı ilerletmek fikri
güzel olsa da sevemedim. Zor bitti.
Zeyno’nun Oğlu – Halide Edip Adıvar
Kalp ağrısında Azize’yi şımarık bulmuştum. Kitabın
başlangıcı ile bitişinin iki farklı konuymuş gibi değişmesini ilginçti. İkinci
kitap Zeyno’nun Oğlu’nda hemen hemen tahmin ettiğim gibi çıktı. Kitap iki farklı
hikaye ile başlayıp hikayeleri ortak
kümede topladı.
Gecen aylarda Yaprak Dökümü’nün eski versiyonlarını
izlemiştim. ‘’Asrileşme ‘’ tabirini orada duyup öğrenmiştim. Çok anlamsız
gelmişti. Bu kitapta da Mesture Hanım aracılığı ile sıkça asrileşme tabirini
duyuyoruz. Özentiliği oldum olası sevmediğim için bir anlam veremiyorum.
Kürt Zeyno’ya üzüldüm. Haso çocuğun yalnızlığını zorba
çocuklar karşında çaresizliğini ruhumda hissettim.
Oldum olası birisinin destursuzca hayatıma girmesinden
rahatsızlık duyarım. O yüzden İstanbul’dan Diyarbakır’a yolculukta Zeyno’ ya
Mesture Hanım’ın eşlik etmesi beni rahatsız etti. Bir tek yolculuk olsa hadi
neyse dersinde kadının zorla evimde davet vermesi beni rahatsız ederdi.
Görgüzüsüz haspam.
Dağın Öteki Yüzü
Demirciler Çarşısı Cinayeti’nden sonra uzun zaman Yaşar
Kemal okuyasım gelmemişti. Bu seriyi de farklı zamanlarda farklı sahaflardan
almıştım. Hep ince kitaplar okuduğum için farklılık olsun dedim ve başladım.
Uzunca Ali İle anası Meryemce’nin çukur’a inmek için
verdikleri mücadeleyi kah merakla kah sinirle okudum. İnsanın kısa bir anda
bile aklından geçen bin bir düşünceyi işlemesi açısından güzel bir kitaptı.
Meryem’ce ye çok kızdım. Oğluna yük olduğunu düşündüm. Sırtında taşıma sahnesi
değil de inadından küsmesi, tepki vermemesi beni deli etti. Ali’ye de kızdım
neden Koca Halil’i ata bindirdin de aileni üzdün. Ailesini önemsemeyen, başkasının
ihtiyaçlarını ailesinin ihtiyaçları önüne koyan insanlardan ne kadar nefret
ediyorsam ailesine küsen yetişkinlerden de o kadar nefret ediyorum.
Olgunlaşamamış bireyler lütfen çocuk yapmayın.
Yer Demir Gök Bakır
Birinci kitapta bin bir güçlükle Çukur’a inilmiş, Çukur’da
toplanacak pamuğun olmadığı görülmüştü. İkinci Kitapta köye dönen yalak köyü
ahalisi borçlusu olduğu Adil Efendi’den korkarak günlerini geçirir. Ha geldi ha
gelecek korkusu ile günler geçerken kendilerine bir kahraman seçerler Taşbaş
Memet. Muhtar Sefer’e uyup her sene
verimsiz tarlaya girdikleri için Taşbaş Memet köylüye küskündür. Sessizliklerine
söver durur da elinden bir şey gelmez.
Köylünün bekleyişi öyle bir hal alırki artık taşbaşın ermiş
olduklarına inanırlar. İnançları ermişin başını yakacak kadar kuvvetlidir.
Kitabın sonunda da Taşbaş Memet jandarma tarafından götürülür.
İkinci kitabı biraz Höyükteki Nar Ağacı’na benzettim. Halk o
kadar çaresizdir ki herhangi bir höyükteki
var olmayan nar ağacına adak adamaya giderler. Günlerce aç susuz dağlar
tepeler aşarlar.
Ölmez Otu
Üçüncü kitabı artık refaha erecekler diye bilerek okudum.
Parasal yönden evet refah olabilir ama yeterince pozitif değildi. Memidik
oğlanın sonuna üzüldüm. Taşbaş Memed ‘e üzüldüm. Meryemce’ ye ne oldu
anlamadım. Köylünün birini abartıp baş üstüne çıkarıp aynı oranda ayaklar
altına da alabileceğini gördük. Kıskançlıktan bir insanı param parça
edebilirmiş onu gördük.
Gizli El - Reşat Nuri Gültekin
Kendi dünyasında yaşayan katip Aziz'in çiftlik sahibi eski saraylı paşa kızı Seniha ile evlenir. Askerde gizli göreve giden Aziz, gizli görevle birlikte tanıştığı çevre ile değişmeye hırslanmaya başlar. Bir süre kendi özünden, ailesinden uzaklaşan Aziz hapis çıkışı eski haline döner.
Tam bir yeşil çam mantığı ile mutlu sonla biten kitabı beğenip beğenmediğimden emin değilim.
İnsanın Anlam Arayışı - Viktor E. Frankl
Neden bu kadar abartıldı anlamış değilim. Nazi kamplarını anlatan kitapları yeterince okumadık mı, izlemedik mi?
Yeryüzünde tek sıkıntı çeken millet kendileriymiş gibi davranmalarından bıkalı uzun zaman oldu.
Ferhat ile Şirin - Fatma Şengil
Masal tadında bir çırpıda biten bir kitap oldu.
Beyaz Gemi ( Masaldan Sonra ) - Cengiz Aytmatov
Yazarın tüm hikayeler kitabını aldığımda içindeki iki hikayeyi severek okudum. Son hikayeyi okurken o kadar üzüldüm ki konunun işleniş şeklini düşünemedim.
Kimler Var İmiş Biz Burda Yoğ İken - Cemal Kafadar - Araştırma
Üç farklı arşiv araştırmasından geçmişe yolculuk yapıyoruz.
Havuz Başı - Sait Faik Abasıyanık - Hikaye
Kısa kısa hikayeler çabucak bitiyor.
Tesbih Ağacının Gölgesinde - Roman
Okurken çok zorlandım. Kim kimdi karıştırdım. Resmen yeter artık bitsin diyerek bitirdim.
İran 'da Ölüm - Annemaria Schwarzenbach - Anı
Normalde bu konseptte kitap okusam kesin ''ajan '' derdim ama '' hayattan kopuk '' demeyi tercih ederim. Değişik bir ruh ahali yer yer sevdim yer yer ''bu ne şimdi'' dedim.
Yürümenin Felsefesi
Farklı kişiler üzerinden yürüme eylemini değerlendiren kitabı beğendim mi emin değilim.
Bazı kişileri fazlası ile serseri buldum. Neden popüler olmuşlar anlamıyorum.
2020 kitaplarını listelerken önceki seneleri tek tek link eklemişim.
Benim yazı yazma sabrım kitap okuma hızımla birlikte düşmekte :(
Umarım toparlarım.
Allaha emanet olun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sizden alalım bir fikir....