18 Temmuz 2024 Perşembe

Az Biraz Gezmece

Ramazan bayramı sonrası Bayram tatili diye yazmaya başlamışım. Fotoğrafları yüklemeden bırakmışım. Kurban bayramı dönüşü yazı yazayım derken bir önceki bayramın eksik olduğunu görmüş olmam :)

Ocak ayının ilk haftası işten ayrıldım. İşten ayrıldığımız ara tatilde Artvin'e nişana gittik. Yol üstünde  Çorum, Rize, Amasya gibi şehirlerde bir iki müzeye uğradık.

Bir ay sonrada ben İstanbul'a gezmeye gittim. O yüzden bayram tatilinde farklı bir şehirde gezmek istiyordum. Tek maaşla geçinince mümkün olmuyor haliyle.

Kalabalık İnsan gruplarına giresim gelmediği için erkenden yollara düşmedik. Ankara ya yakın diye Eskişehir Yazılıkaya ya gittik. Frig vadisinin Afyon ve Kütahya ayağını yıllar önce gezmiş çok beğenmiştim. Eskişehir kısmını da çok beğendim.  Tam kamp yapma rotası. 


Nisan da gidince tam doğanın uyanmasına denk geldik.  Yolda bulduğum sakarca otunu ara ara toplayıp yedim. Ebegümeçi topladım ama annem bana sormadan çöpe atmış.  Hatta abartım taze ısırgan bulmuşken bir poşet dolusu topladım. İstanbul'a gidince annem çorba yaptı. 

 
Doğanlı kale'nin    haritada verilen yol uzun diye farklı bir rota yaptık. Yolu kötü, manzara muhteşem. Gerdekkaya da güzeldi. Yol üstünde pismis kale ve akpare kale tabeleleri olsa da yol olmadığı için gidilmiyor. Boşuna toprak yola girmemek gerek. 



Yazılıkaya ya gitmişken Han yer altı şehrine gittik. 

İstanbul'a giderken Sapanca'ya uğradık. Daha önce gidip sahilde yürüyüş yapmıştık. Bu sefer o yürüyüş yolunu bulamadık. Haritanın verdiği yolda kısacıktı, yürüdük bitti. Göl de dalgalı olunca açılamadık. Teleferikle tepeye çıktık, az yürüyüp geri döndük. Manzara güzeldi. Bilet kişi başı 200  lira idi. Deniz bisikleti 20 dakikası 350 lira demişti. Allahtan hava kötü idi o parayı vereyeçeğim için içimde kalmadı. 

Arife günü İstanbul Arkeoloji müzesine gittik eşimle. 

Bir ay önce yapmış olduğum İstanbul ziyaretimde Arkeloji müzesine gitmek için ablam ile yola çıkmış bir kaç müzelik rota çizmiştik. İlk Gittiğimiz müze İslam Sanat müzesi ( İbrahim Paşa Sarayı ) olmuştu. Ablamın müze kartı yoktu orada sıra beklemeden çıkarırız dedik. Halettik içeri gireceğiz ben giriş yapamadım. Çorum müzesinden aldığım müze kartın kişileştirilmesi gerekiyormuş. Tekrar sıraya girip işi hallettik. 

Ablam daha önce gitmediği için Büyük Saray Mozaikleri müzesine gidelim dedik ama kapalıymış. Oradan Arkeojiye yürüdük. Yemek yiyip öyle devam edelim diye Gülhane Parkı içinde ki Beltur'a gidelim dedik. Hangi ara popüler oldun da kuyruk oluştu anlamadım ki. Sırf gezmek için ablam işten izin almış, hafta içinden erkenden yola çıkmıştık. Hem yemek sırası beklemek istemedik hem de yorulduk derken müzeye girmeden geri döndük. 

Bu sefer aynı şey olmasın diye  ilk rota Arkeloji müzesi oldu. Müze öncesi Gülhane parkında Laleler içinde dolaşmaya ihmal etmedik. Müze sonrası tekrar parka girelim dedik ''aman Allah'ım o ne galabalık. ''

Lunaparkları sevmem ama yeğenim istediği için Bayrampaşa Adaparka gittik. Çok saçma bulduğum ters eve girdik. Yeğenin yaşının elverdiği çarpışan oto ve mini trene bindik. Gondol ve kamakaziye binmek isteyen yeğenim mini trende az biraz tırstı. Aklı diğer tehlikeli araçlarda kalmamıştır. 

Bayramın ikinci günü Moğlava kemerine gittik. 


Daha önce kar varken gitmiştik. Giriş kısmı su altında olduğu için girememiştik. Bu sefer girdik. Kilitli demir kapı üzerinden atlayarak giriliyor, buna rağmen kalabalık vardı. Güzel eğlenceli bir gündü.

Bayramın üçüncü günü dönüş yoluna girdik. Aklımızda Garipcçe vardı. üçüncü köprü yolundan bile bir saatlik yol olduğu için vaz geçtik. Eşimin Kartepe ve Başiskele de ki akrabalarına bayram ziyaretine gittik. Eve geldiğimizde 00:00 olmuştu. Sonraki gün sersem sersem evin içince dolaştık durduk. 

Neyse ki Bayram tatilini kısa tuttuk. Eve gelip dinlendik. 

Kurban Bayramında  gidip gitmeme konusunda çok kararsızdım. Bir önceki sene iki kurbanı sabah namazına kadar tek başıma halledince bir daha Artvin de kurban kesmem demiştim ama gittim. Neyse ki görümcen yardım etti. İlk kayınvalidemin kurbanını hallettik. Sonra eşimle bizim kurbanı halettik. 5 saate kurban ve ev temizliğini bitirdik. 

Yolda çok yorulduğum için gezmeye gitmedim. Buna köylerdeki akrabalar da dahildi. Sadece Trabzon'a gidince Kızlar manastırına gittik, çarşı içinde gezdik. 



Düğün fotoğrafları  çekimi vardı onları bekledik. Tam boş alanları fotoğraflayalım dedik ki kültür yolu tanıtım afişleri her yere asıldı. Biz ücretle girdik, bir gün sonra ücretsiz olacaktı. Ortamı beğendik, oradan Boztepeye gittik. Yürüyüş yolu ücretli imiş, değmez dedik gitmedik. Ahi Evren Dede Türbesine gittik. Daha önce gitmemiştim. Manzara güzeldi. 
Pazar günü eşimin yeğeninin düğünü vardı. 5 saat düğünde oturduk, gece eve geldik, sabah dörtte kalkıp yola çıktık. Çok şükür sorunsuz bir şekilde eve döndük. 

Çok çabuk yorulduğum için de Ankara için de de gezmeye gitmedim. 

Ayrancı Antika Pazarına ve kuzenim gelince Gölbaşı'na tekne turuna gittik. Enerjim yeterse Çayyolu antika pazarına gitmeyi planlıyorum. 
Bir kaç ay sonra da  Etisem kursunda yaptıklarımı yazarım artık : )