Yıllar önce köye gittiğim bir vakit okumak için elime Ahmet Altan kitabı almış ama kitabı beğenmediğim için bitirememiştim. Aradan yıllar geçti unutup gittim tabi, ta ki ablama arkadaşı bu kitabı verene kadar.
Ablamın tarzı değil, yaklaşık bir aydır kitaplıkta duruyordu. Bende hazır elimdeki kitabı bitirmişken başlayayım dedim. Bir kısmını okuduktan sonra fark ettim ki yıllar önce başlayıp da bitiremediğim kitabın ta kendisi :)
Kadınlar, siyaset, yaşam üzerine bir deneme. Yer yer sıksa da. o. lar olmadan bir yazı yazmamış olsa da beğendim.
Kitaplarda başka yazarlardan, kitaplardan, şiirlerden bolca alıntı var. Okuduğundan zevk alabilmek için kitapta adı geçen karakterleri bilmek gerek.
Çok kültürlüyüm hepsini biliyordum o yüzden kitabı yadırgamadım demeyeceğim. Bilmediğim birkaç yazar vardı. Neyse ki elimin altıda net vardı tık tık yapınca onca gereksiz bilgi içinde aradığım, benim için gereli olan bilgiye ulaşabiliyorum.
Kitaptan seçmeler;
Acaba kendimizi en çok savunduğumuz sırada mı alıyoruz en büyük yaralarımızı.
Rahatı ve güvenceyi en çok istediğimizde mi kaybediyoruz en büyük mutluluklarımızı.
Sevmeden sevilmek, dokunulmadan dokunmak, yaralanmadan yaralamak, acı çekmeden acı çektirmek, zırhlarımızı, akıllarımızı,hesaplarımız bunlar elde etmek için mi kuşanıyoruz?
Her seçim bir kaybediştir.
Taşı tanımak kadar kolay değil insanı tanımak. Kimse tanımaz sevdiğini, sevdiğinden bir küçük kil parçası alıp ona kendi toprağını ekleyerek büyük bir heykel yapar. Yaptığı heykel kendisine benzer.
İnsan sevdiğine mi bağlanır yoksa, kendini sevene mi?
O. ların derinliğinde bir şefkat, fırtınaların içinde bir sükunet,şiirlerde bir gerçek, nutuklarda bir ihanet saklı olduğunu hep bileceğim.
İyi okumalar, esen kalın
Sana dün Bahsettiğim Leyla İpekçi'nin kitabının adı "Başkası Olduğun Yer"...bende var...istersen okumak için getirebilirim....
YanıtlaSilşimdilik okuyamam ama bayramdan sonra olabilir.
YanıtlaSil