Gelenekler nedir ki heryerde karşımıza çıkar?
Geleneksel yemekler,
Geleneksel kıyafetler, düğünler, bayramlar, etkinlikler.
Gelenekleri neye göre belirler neye göre değiştiririz.
Değişim hızlı mıdır, ağır ağır mı?
Değişim sürecini belirleyen etkenler nelerdir.
Pek çok soru yada sorular üretebiliriz.
Bazı gelenekleri beğenilir, bazıları saçma bulunur.
Bazı gelenekleri beğenilir, bazıları saçma bulunur.
Değişimde hızlı yaşarınır.
Bu gelenekleri kendi içinde de bölümlere ayırabiliriz. Biz şimdi çok deyata girmeden bebeklerle ilgili kısma giriş yapalım.
Eskiden yeni doğan bebek 40 gün evden çıkartılmazdı. Şimdi ise hastaneden çıkamıyor.
Bebek ilk defa bir eve gitti ise eli uzun olmasın diye yumurta verilir.
Saçı çabuk uzasın diye saçına un serpilir.
Biraz daha büyük çocukların ilk saçı kesilirken halat(ip) üzerine oturtulur, halat kadar kalın ve uzun olsun saçı.
Yürüyemeyen çocuklar kapı eşiklerine bastırılır. Hemen yürüsün. Tüm eşikleri carcabuk aşsın.
Ha birde cadı kadın hikayeleri vardır. Bacadan aşağıya iner, ev ahalisinin üzerine ölü toprağı serpip bebekleri kaçırır yada boğar.
Bu tarz hikayeleri hatırlayan var mi?
Benim babaanne anlatırdı, galiba bu hikayeler babaannemle birlikte gömüldü. Hiç kimseden duymadım, etmedim.
"Bu devirde neler duydun? " derseniz.
Bebek doğmadan önce yapılan partileri duydum.
Adı bile var " baby shower"
Hastane odasının, evin ayrı ayrı süslenmesi.
Olmazsa olmaz. Kapı süsleri ve lohusa şerbetleri...
İmkanım olursa kesinlikle yapmam demiyorum. En alasını yaparım. Kısmen yaptım da.
Nasıl mı?
Minik yeğenim kar kış kıyametin ortasında doğdu.
Kendisi bir iki hafta erken doğduğu için hazırlıksız yakalandık. Yinede kelebek sabunlarımızı, şekerlerimizi ve balonlarımızı almıştık.
Daha sonrada kapı süsümüz geldi.
6.5.2016
Tarihinde bunları yazmış devamını getirmemişim. Taslaklarda unutulup gitmişti.
Bu zaman zarfında geleneklerde neler değişti, modern adetlere neler eklendi, biz bunların ne kadarına uyum sağladık, biraz düşünmek gerek.
Minik kızımıza birinci yaş günü kutlamasını geçen sene yaptık, ikinci yaş günü kutlaması yapmadık.
Sessiz sakin pasta kestik. saklambaç oynadık. Konuşamayan kızımızı konuşturmak için çabaladık ama başarılı olmadık.
Eskiler olsa eşik atlatmalı, ot yedirmeli bir şeyler bulurlar. Biz ise öğretici oyun kartı alıp dört duvar arasına hapsettiğimiz miniğimize cisimler renkler öğretmeye çabalarız.
Artık olduğu kadarı ile.
Modern dünya adetleri.
Bu gelenekleri kendi içinde de bölümlere ayırabiliriz. Biz şimdi çok deyata girmeden bebeklerle ilgili kısma giriş yapalım.
Eskiden yeni doğan bebek 40 gün evden çıkartılmazdı. Şimdi ise hastaneden çıkamıyor.
Bebek ilk defa bir eve gitti ise eli uzun olmasın diye yumurta verilir.
Saçı çabuk uzasın diye saçına un serpilir.
Biraz daha büyük çocukların ilk saçı kesilirken halat(ip) üzerine oturtulur, halat kadar kalın ve uzun olsun saçı.
Yürüyemeyen çocuklar kapı eşiklerine bastırılır. Hemen yürüsün. Tüm eşikleri carcabuk aşsın.
Ha birde cadı kadın hikayeleri vardır. Bacadan aşağıya iner, ev ahalisinin üzerine ölü toprağı serpip bebekleri kaçırır yada boğar.
Bu tarz hikayeleri hatırlayan var mi?
Benim babaanne anlatırdı, galiba bu hikayeler babaannemle birlikte gömüldü. Hiç kimseden duymadım, etmedim.
"Bu devirde neler duydun? " derseniz.
Bebek doğmadan önce yapılan partileri duydum.
Adı bile var " baby shower"
Hastane odasının, evin ayrı ayrı süslenmesi.
Olmazsa olmaz. Kapı süsleri ve lohusa şerbetleri...
İmkanım olursa kesinlikle yapmam demiyorum. En alasını yaparım. Kısmen yaptım da.
Nasıl mı?
Minik yeğenim kar kış kıyametin ortasında doğdu.
Kendisi bir iki hafta erken doğduğu için hazırlıksız yakalandık. Yinede kelebek sabunlarımızı, şekerlerimizi ve balonlarımızı almıştık.
Daha sonrada kapı süsümüz geldi.
6.5.2016
Tarihinde bunları yazmış devamını getirmemişim. Taslaklarda unutulup gitmişti.
Bu zaman zarfında geleneklerde neler değişti, modern adetlere neler eklendi, biz bunların ne kadarına uyum sağladık, biraz düşünmek gerek.
Minik kızımıza birinci yaş günü kutlamasını geçen sene yaptık, ikinci yaş günü kutlaması yapmadık.
Sessiz sakin pasta kestik. saklambaç oynadık. Konuşamayan kızımızı konuşturmak için çabaladık ama başarılı olmadık.
Eskiler olsa eşik atlatmalı, ot yedirmeli bir şeyler bulurlar. Biz ise öğretici oyun kartı alıp dört duvar arasına hapsettiğimiz miniğimize cisimler renkler öğretmeye çabalarız.
Artık olduğu kadarı ile.
Modern dünya adetleri.
dünya dönüyor hem kendi hem bizim etrafımızda , bir büyüğün dediği gibi değişmeyen tek şey değişimin kendisi , sanırım , yani...
YanıtlaSilDünya dönerken de eteğinde ne var ne yoksa sacıp döküyor da öyle dönüyor.
SilBabaannenden duydugun bebeklere ait eski gelenekleri hic duymadigimi farkettim. :( Garip geldi acikcasi. Ama su an bu gelenekler anlaminda yasadigimiz degisim kimi noktada guzel kimi noktada iyi. Kesinlikle tartismaya da cok acik bir konu. Gercekten dusundurucu bir konu.
YanıtlaSilBen köyde büyüdüm, pek çok konuda kocakarı adetleri biliyordum. Çoğunu unuttum ve unutmaya devam ediyorum. Unutmamak için ara ara yazıyorum. Bildiğim şeyleri Anadolu mitleri diye bir yabancının kitabında görürsem üzülebilirim.
Sil