25 Nisan 2017 Salı

Yaban Kızlar - Ursula K. Le Guin

Yazarın adını blog aleminde çokça duydum.
Düşünüyorum da çevremde kitap okuyan insan yok gibi bir şey. Tüm dünyam blog olmuş. Ne tavsiye edilirse denemek istiyorum. Yazarda bunlardan biri.
Ne çok övüldü, ne çok.

Kötü kitap mı ki böyle dedim? Hayır kötü değil. Çok çok da güzel değil.
Kısacık bir roman. Roman mı dedim? Uzun hikaye diyelim. Hemencecik bitiyor. Ben yazarın kim olduğunu ne tarz yazdığını bilmediğim için nerede geçiyor, kim bu kök insanlar, toprak insanlar sorusuna başta cevap veremedim.  İdeal devlet temalı bir başka kitap mı dedim, değilmiş.


Uzun hikayenin sonunda bir iki şiir ( neden şiir sevmediğimin ispatı olan şiirlerden ) ve kitaplar üzerine notlar ( okurken uyanık kalmak )  ve  röportaj  var.
Her şeyden bir parça fikri çok hoş ve fikirlere katılıyor olsam da dili sevmedim. Bir kafede oturulmuş ta sohbet edilmiş. O sohbette temize çekilmeden öylecene kitaba basılmış havası var.

Hikayeden bağımsız olarak okurken uyanık kalmak yazsını okusam beğenirdim ama hikayenin ardından yüzeysel kaldığı için olmamış diyorum. 

 Alıntı

Modh tiz ağlamayı gece duymuştu; boşluktan geliyordu. Ne doldurabilirdi o boşluğu? Ne yetebilirdi doldurmaya?

Yaban kızlara Kent’te nasıl yaşanacağını öğretme işini Nata üstlendi ve görevini içtenlikle yaptı. Kuralları öğretti. Neye inanıldığını öğretti. Kurallar adalet içermediğinden adaleti öğretmedi. İnanılana şahsen inanmasa bile inananlarla nasıl  yaşanabileceğini gösterdi.

İşin doğrusu, tarihte zaten hiçbir zaman çok fazla sayıda insan kitap okumamıştır. E, ne demeye şimdi okuduklarını veya okumak zorunda olduklarını düşünelim?

Bir kere, çok, çok uzun dönemler boyunca insanların çoğu okumayı hiç bilmedi. Okuryazarlık alt sınıflarda, sıradan insanlar ya da kadınlar arasında teşvik edilmezdi. Okumak sadece güç sahibiyle güçten yoksun arasındaki ayrımın bir işareti değil, gücün ta kendisiydi. Okuma zevkiyse söz konusu bile değildi.

Bir kitap size on beş yaşınızdayken söylediği şeyi elli yaşınızdayken de söyler ama söylediği o zaman öyle farklı gelir ki yepyeni bir kitap okuyormuşsunuz gibi gelir.




8 yorum:

  1. Bir kitabın dilini sevmedim mi kitap bir türlü gitmez bende. Kısa ya da uzun olması farketmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hikaye güzeldi, masal tadında hemen bitti de sona eklene ilaveleri sevmedim.

      Sil
  2. Blogları seviyoruz! :)
    Kitapları daha çok! :)
    Neyse, ben de beklerim sayfama! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam, yorum yazmasam da ara ara uğruyorum. Artık ben geldim derim :)

      Sil
  3. sevdiğim yazar ama bu kitabını bilmiyom. yerdeniz büyücüsü ve mülksüzleri bi oku bak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitaplar çok tavsiye ediliyor da bana nasip olmadı. Başka zamana inşallah.

      Sil
  4. Le Guin çok severim ama bu kitabını okumadım , okuduklarım içinde Mülksüzler'ini çok severim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizde görüp not almıştım, aklımda yer etmesine vesile olan bloglardan birisi sizin blog :)

      Sil

Sizden alalım bir fikir....