Nazan bekiroğlunun okuduğum ilk kitabı olur kendisi. Yıllar önce emanet alarak okumuştum. Geçen seneki Beyoğlu sahaflarda görünce kitaplığında bulunsun diye almıştım. Kenarda duruyordu tekrar okudum.
Biraz ağır okundu. 224 sayfa 3-4 günde ancak bitti. Kitap ikinci kez okunmaya değer, tavsiye ederim. Tekrar okumasanızda bir kere okumaya deneyin :)
kısa notlar;
Mülk gibi sözde, ne senin ne benim.
Cümle gibi aşkta, ne senin ne benim.
Sözde,
aşk da,
ne benim sen senin.
Bir yaz sabahına doğan ve su değdiğinde kokusunun salan kırmızı sardunya,
ağustos göklerinde başımın özerinden geçen bulut,
mayıs gülü,
ışıklı nisan yağmuru ne kadar Allah'tansa,
mülk gibi sözde aşk da O'ndan.
Şaşılacak kadar eksik kalmayacak mı yinede, bitti zannedilen hikaye?
Hüznünü Rabbine şikayet ettide Rabbinden hiç şikayet etmedi. Yani ki Yakup çok ağladı ama sabrederek, teslim olarak ağladı.
Efendiyi seven köle efendidir, kölesini seven efendi köledir.
Rüya uykuda olanın uyanıklığı, sırra giden yolun başlangıcı.
Güneş bir uçundan doğar bir ucundan batar dünyanın. Işığı bir yerde saklamak mümkün müdür? Güneş olupta ışığını adaletsiz dağıtmak uygun düşer hüküm müdür?
Deyin ki ona, bu felaket bir gün geçer elbet. yağmur yağar, Nil taşar, toprak ürün veriri yeniden. Bitmeyecek olan ; dünyanın son gününde değin yaşayacak olan iyi bir hatıradır.
Ha bu arada Hz yakubun gözleri mavi miymiş? Daha önce bir yerlerde okumamıştım.
Keyifli okomalar, Esenkalın.
Hem Nazan Bekiroğlu hem de en sevdiğim kitabı.
YanıtlaSilNe özledim ama okumayı ben de, tekrar tekrar okunmalı...
Bir iki kitap okuduktan sonra bende nar ağacını okumayı düşünüyorum.
Sil