30 Haziran 2014 Pazartesi

kaktüs yetiştirme başarısızlığım

Her güzel olayı paylaşıyorum da başarısız olduğum durumu neden paylaşmayayım. Bana sorsanız kaktüs severim 6 -7 çeşit ile kendi çapımda bir koleksiyoner bile olabilirim. 
Gülmeyin yoksa kaynana dillenirini salarım üzerinize. Ne pis dikeni vardır anlatamam. 
Hem koleksiyoncularda 3 -5 çeşitle başlıyorlar.  Bir anda bilir kişi ol5dim, sanki ömrümde koleksiyoncu gördüm. 

Kaynana dili ne derseniz. Kaktüs diyince ilk aklınıza gelen kaktüs olur kendileri. Her yerde göze çarpar. Bizim eve de 10 sene önce geldi.  Ablam minik bir dal getirmişti.  Büyüdü büyüdü kocaman oldu. 3 defa balkondan düştü yılmadı yine büyüdü. En son geçen sene çiçek verdi görseniz çok güzel
 ( resim 1a, çiçeklerin bir kısmı )


Her bir dalın ucunda çiçekler acıverdi. Halam çiçekden sonra meyve verir dedi. Minik bordo meyveler yıl boyunca durdu bekledi. Bende küçük çocuk gibi gittim geldim inceledim. Ha bugün ha yarın olgunlaşacak diye. En çok sevenin gözü değermiş derler. Doğru olmalı ki meyve olgunlaşmadan balkondan düştü.  Kocaman ağır saksı nasıl düşer demeyin. Rabbim meyveyi görmeyi nasip etmemiş. 
Daha önce de düştüğü için parçaları herbir saksının dibine dikişiz. Bu yaz sadece bir çiçek açtı. 


Kaynana dili ve yumruğu aldı başını gitti. Diğer kaktüslerde iş yok.


Bunlarda sorunsuz büyüyenlerden. Sağdaki iki senede bu hale geldi.


Güzel güzel büyüyenlerden ortaya karışık yaptım bakalım büyüyecek mi?
Mavi olan eski ve tuttular. Pembeyi bugün diktim. Hiç ümit yok. Mavi olan tutunca şımardım, kaktüsleri yoldum. Ablam yapma etme dedi nafile. Sonra ki rezilliğim ise kaktüsler köklesin diye suya koymam oldu. Suda çürüdüler :(


 Bu kaktüs de akrabadan yeni geldi.


Ah ah bu turuncu hiç büyümedi.


   
Ön sırada sağda olan kaktüs alındığında tepesinde çiçek vardı bende kopardım hemen büyüdü. 

Bu yazıyı yazmama sebep olan kaktüs önde solda ve oradaki kalonşenin yanında. Kendisine parmak kaktüs deniyor. Üçüncü de kesin tuttu diyordum ki baharda solmaya başladı. 
Büyüdü diye sevindim dalları kopardım halama verdim bir güzel büyümüş bizde iş yok :(



Halamın kaktüsleri ile veda ediyorum. Öndeki çiçeğin 12 adet tomurcuğu varmış. En arkada da bahsettiğim kaktüs. 

27 Haziran 2014 Cuma

Takı Tasarımı

Milattan önce bilmem kaçlarda takı tasarımı kursuna gitmiştim.  Annemin dediği kadar maymun iştahı olmalıyım ki takıdan da hevesim kaçtı. Tüm malzemeleri kaldırdım. 
 Kampa gittiğimizde kızlar için takı masası hazırladık. Etkinlik kapsamında olmadasa ara ara kızlar yapar dedik (aslında tecrübeli hocamız ayarladı her şeyi). Masa kuruldu aninda talan edildi :(
Gençler hiç bir şekilde kıymet bilmiyorlar.
Onca malzemeyi ziyan ettiler yinede menmun kalmadılar.

Takı masasında ilk olarak öğretmenler örnek yapsın, öğrenciler ona göre devam eder dedik. 
Kırk bin düşünceden sonra buna karar kıldım.


Tamam kabul olmamış.  Daha sonra söktüm, deri, düğme ve ahşap boncuklardan bilekliğe başladım.  Güzel güzel yaparken masadan kalkmak zorunda kaldım dönünce bileklik uf olmuş    :(

Malzemeler talan edilmeden önce hocamız bazı malzemeleri ayırmıştı. Meğersem sevgili öğretmenimiz gümüş ve orjinal taşlar kullanıyormuş.  Kendisi takmasada yapıp hediye ediyormuş. 


Renkli olanı kendim yaptım.  Mavili olanı hocamız yaptı. 
 Bileklik ve kolye takım yapmış. 
Görevli olan tüm öğretmen arkadaşlara takı tasarladı. 



Bileklik için olağan üstü çaba sarf etmedim. Çivilere boncuk geçirip büktüm.




Bileklik ve kolyenin yapın aşamasında yoktum. O gün hocamız denize gelmedi onun yerine hepimize takı yapmakla meşgul oldu. 
Takı kulanan biri olmasamda hatırası var diye bunları kullanıyorum.  
Esenkalın efendim. 

23 Haziran 2014 Pazartesi

İyiki doğdum mu acaba :)

Doğum günlerini önemsemiyorum desemde insan beklenti icine giriyor. Birileri supuriz ( yoksa süpriz demiyorum diye mi yapılmıyor ) yapsın " IYIKI DOGDUN" desin bet sesinle ona da razıyım ama yok. 
Allahım ne eziğim :)
Insanın doğum günü yazıları bu derece saçma olunca kutlayanı da olmuyor.


Tüm gün boyunca bekledim bir Nurdan aradı.  Menekşe abla bunları okuyorsan çok pis cemkireceğim haberin olsun. Tamam ben senin doğum gününü tüm aleme yanlış bildirdim olmadı da sen onu bile yapmadın :)

Efendim cıvımadan sadede döneyim. Yaşlandığım için doğum gününü hatırlamak istemiyorum her bayan gibi. Sadece ablamlara trip atacağım. Küçüğüne cemkirdim "bir kuru pasta da mi yok" diye o da eticin çıkarmış :)
 Annemle yemek yiyoruz "29 oldum" dedim annem şok geçirdi.  Ben herkese "26 diyorum"  diye hayiflanıyor annemin 3 kızı var hep karıştırır da hiç biri 26 değil ki. En küçük benim, yazıya dökünce küçük olmadığımı fark ettim.

 Ben bir koşu depresyona gireyim :)
Sizde güzel tebrik mesajları gönderin,  deprosyondan çıkayım. 

Yaz Okuma Şenliği



Geçen sene temmuzda başlayan okuma şenliği geleneksel bir hal aldı.  An itibarı ile 4. yapılan etkinliğe katılmamak olmaz değil mi? 
Etkinlik kategorileri gittikçe ilginçleşiyor. Bu sefer tüm kategoriler bitirmek zorunda değiliz.  
30 kategoriye kitap bulmakta zorluyor zaten.


Yaz okuma şenliği rahat mı,  zorlar mı bilemeyeçeğim başlayınca beraber göreceğiz. 
Her an değişme ihtimali olan listemin ilk haline buyrun beraber bakalım. 





1. Kategori (10 puan): İsminde yaz mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların yazın geçtiği bir kitap. 

?..

2. Kategori (10 puan): Sadece tek bir kitabını okuduğunuz ve sevdiğiniz bir yazardan bir kitap.


Sibel Eraslan- Canfeda Hz.Fatima



3. Kategori (10 puan): Bir şiir kitabı.


Necip Fazıl Kısakürek- Çile


Yavaş yavaş başladım.  3 ay sonra bitiririm :)


4. Kategori (10 puan): Adında bir sayı geçen bir kitap.


 Paul Strathern  -  Habesistanda bir mevsim

5. Kategori (10 puan): Bir kişisel gelişim kitabı.

Mustafa Merter - Dokuzyüz katlı insan


Bu kitap tam olarak hangi kategoride bilemedim. Tıp,  tasavvuf...


6. Kategori (10 puan): Nobel ödüllü bir yazardan bir kitap.

 Toni morrison En mavi göz


Daha önce başlamış bırakmıştım. Bu sefer kesin bitireceğim. 


7. Kategori (10 puan): Fransız edebiyatından bir kitap.


Henüz karar vermesemde Albert Camus dan bir kitap okumak istoyorum.


8. Kategori (10 puan): Bir savaş kitabı.


?..

9. Kategori (10 puan): Yabancı bir yazardan bir öykü kitabı.


Onerilere açığım


10. Kategori (10 puan): Fantastik kurgu/bilim kurgu/distopya/steampunk vb. türde bir kitap.


Hiç tarzım değil ama önerilere açığım.


11. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.


Yarın yarın yada baba ve pic


12. Kategori (10 puan): Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap


?..


13. Kategori (10 puan): Aynı zamanda çevirmenlik de yapan bir yazar tarafından yazılmış bir kitap.


?..

14. Kategori (10 puan): Kütüphaneden veya bir tanıdığınızdan ödünç aldığınız veya sahaftan aldığınız bir kitap.

Okuma durumuma göre sonradan belirleyeceğim.


15. Kategori (10 puan):Bir masal kitabı.


Kampta kızlara masal okumuştuk çok eğlenceli idi. Bir masal kitabı neden olmasın.  

16. Kategori (10 puan): Herhangi bir edebiyat ödülü kazanmış bir kitap.


Vus'at Bener -  siyah beyaz

Sedat Simavi ödülü 1993


17. Kategori (10 puan): Bir biyografi/otobiyografi kitabı.

Martin lings Hz. Muhammed'in hayatı

18. Kategori (10 puan): Bir tiyatro oyunu.


Necip Fazıl Kısakürek,  Ahşap konak


Okudum bile


19. Kategori (10 puan): Halen yazmaya, üretmeye devam eden bir edebiyatçıdan (yazar, şair, araştırmacı...) bir kitap.

Iskender pala, Nazan Bekiroğlu yada ihsan Oktay Anar dan bir kitap


20. Kategori (10 puan): Polisiye/gerilim/korku vb. türde bir kitap.

Sisle gelen yolcu


21. Kategori (10 puan): Bir aşk romanı.


Lanetli- ölümsüz aşk hikayeleri


Vampir kitapları ilgimi çekmesede kendimi zorlayaçağım.


22. Kategori (10 puan): İlk kitabı 2010 yılında veya daha sonrası yıllarda çıkmış bir yazardan bir kitap.

?..

23. Kategori (10 puan): Mektuplardan veya anılardan oluşan bir kitap


Ahmet Rasim Şehir mektupları


24. Kategori (10 puan): Daha önce okuyup da tekrar okurum dediğiniz bir kitap.


Sidarta

25. Kategori (10 puan): Yabancı dilde bir kitap.


?..


26. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 15 puan, toplamda 45 puan): 3 kitaplık bir seri veya aynı seriden 3 kitap.

?..


27. Kategori (Her bir kitap 10 puan, iki kitap da okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 50 puan): İsminde zıt anlamlı kelimeler olan iki kitap.

Ilerleyen zamanlarda okumaya çalışacağım

28. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 60 puan): Goodreads’in “Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap” listesinden 3 kitap.


Cesur yeni dünya

Yaşlı adam ve deniz
3. kitap daha sonra belirlenecek

29. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 70 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.


Türk yazar olarak; Safiye Erol ve Nihad Sami Banarlı düşünüyorum.
Yabancılara karar vermedim.

30. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 50 puan, toplamda 80 puan): 17., 18. ve 19. yüzyılda yazılmış birer kitap.


Yusuf Has Hacip, kutadgu bilig secmeler ( bitmek üzere )

Nizamülmülk,
Bir Papazın Osmanlı Günlüğü



Listem şimdilik böyle zamanla değişeceği muhakkak.  
Herkese keyifli okumalar. 

21 Haziran 2014 Cumartesi

Yeni Kitaplar

Blog yazmaya başladığım zamanlar kitap blogu takip ettiğimde mi bilinmez. Yeni kitap alan hemen paylaşırdı. Bende bayılırdım bu postlara. 
Eski ramazanların tükendiği olurda eski yazılar tükenmez mi?
Şimdiki yazılar hep birbirinin aynısı.  Aynı kitap, aynı yorumlar.

Halbuki blog alemi yeni kitaplar/yazarlar tanımak içindir. 
Neyse efendim bayram çocuğu gibi mutluyum. 
Yeni kitaplardan dolayı mutlu olduğumu sanıyorsunuz biraz yanılıyorsunuz. Birazcık kilo vermişim ondan mutluyum :)
500 gr falan :)
Şaka bir yana kitaplar okunmasada insanı mutlu ediyor.


Kamp için belediye kutu kutu kitap göndermişti.  Görevlilere alabilirsiniz dediler bende 5 adet kitap aldım. 


Eve dönünce babamın yeni kitapları beni karşıladı.  Bu kitaplardan 3 adet vardı birer adeti kendime aldım hemen.

Bu kitapları nezamana kadar okurum bilmiyorum ama bakmak mutlu ediyor o kesin.


Ahşap konak ve çile'ye giriş yaptım.  Hadi hayırlısı. 
Keyifli okumalar. 
Bu arada yaz okuma şenliğine katdılınız mı?




20 Haziran 2014 Cuma

Kefken Yaz Kampı

Öğretmen arkadaşlarla henüz kaynasmamisken kamptan bahsediliyordu. Samimi olmadığım için "bende gitmek istiyorum" diyemiyordum. Ballı kayalara gidince biraz yüz buldum ve "istiyorum" dedim. Ballı kayalar ekibi ile kamp hazırlıklarına başladık.
180 öğrenci olduğunu duyunca tedirgin olmadım değil.  Öğrenciler gruplara ayrılınca bir nebze rahat oluyor ( ilk grup 26, ikinci grup 22 kişi). 
Çok eğlendik,  az biraz üzüldük.


Kamp çadırı 98 kişilikti. Varın curcunayı tahmin edin. Ilk grupta yüz boyama muhabbetinden kurtuldum. Yüzü boyanan "neden ben" diye sinirlenirken ben ise "beni neden dışladınız" diye cemkirdim :)
Adım tripcana çıktı. Ikinci gruba fazla yüz vermiş olmalıyım ki iki defa yüzümü boyadılar.  Ilk boyayan gelip itiraf etti bende hafiften arkadaşları ıslatma yapabileceğini yada yatağa dikebileceginden bahsettim. Biraz ileri gidip Şu kızı islat bile dedim :)

Sabah sporu için en erken kalkan kişi olarak görevlileri bile bıktırdım.


Bu manzara herzaman bulunmaz ki. Eve dönünce uyunur ama bu ortamda uyunmaz. 

Kamp alanını ormanın içinde gözden ırak sanıyordum yanıldım. 


Sahile yakın imiş. 


Denizin bu kısmında yüzmeslekte bol bol izledik.


Kızları kitap okusunlar diye yalnız bıraktık manzaradan kitap okuyan çıkmadı.  Ilk grubun birincisi 1300, ikinci grubun birincisi 900 sayfa okudu. Beni soracak olursanız 30 -40  sayfa okumuşumdur :(
Çok yoğunduk ondan. Herzaman bir bahane bulunur :)
10 gün nasıl geçti anlayamadım.  Yattık kalktık hooop Istanbuldayız. 
Ilk gün uykusuzluktan saf saf dolaştım.  Kendime gelincede okulun pikniğine gittik. Kefkenden sonra Gaziosmanpaşa kent ormanı sade geldi belirtmeden edemeyeceğim. 
Adım hiç beğenmeyen kişiye çıkmış en iyisi gideyim.


18 Haziran 2014 Çarşamba

son zamanlarda

Son zamanlarda çok gezmesemde annemin gözüne batmış olmalıyım ki " bizim kız iki  ay öğretmenlik yaptı,  20 senelik öğretmen gibi hiç bir yerden geri kalmıyor" diye söyleniyor. 
 Ilk olarak 11 kişilik bir bayan grubu ile ballı kayalar tabiat parkında gezmeye gittik. Okulda yeni olduğum için beni pek tanımıyorlar göründüğümden farklı olduğumu itiraf ettiler. Yok aslında ben çocukluğuma indim psikopat yönüm nereden geliyor öğretmen arkadaşlara itiraf ettim :)

Okulda öğrencilerin kampa götürüleceğini söylediler hemen atladım.  Sadece bizim okul gidecek sandım,  ilçe geneli imiş.

  Ayın yedisinde 180 öğrenci,  10 öğretmen ile yola çıktık. 5 günün sonunda 180 öğrenci gidip 130 öğrenci geldi.
Iki farklı grup ile 11 günlük kamp dün sona erdi. Çok yoruldum, çok eğlendim, amele gibide yandım :)
Yarın da okulun pikniği var. Gidecegim dedim şimdi çekiniyorum. Bu yazıyı da beni teşvik edin diye yazdım zaten :)

Iki aylık öğretmen için fazla mı sivriliyorum acaba?
Cirkef veliden dolayı müdür ve müdür yardımcısına fena cemkirdim,  o yüzden utanıyorum :(
 Ne yapsam ki?

Fena veliden bahsetsem mi ki :)

Sadece özet yapayım kadın tahminimden cirkef çıktı.  Tek tek soruları inceledi. Cevap anahtarını kontrol etti, doğru yapmış mıyım diye. Iki gün burnumdan soludum kampa gidince unuttum. Daha doğrusu bir başka torpilli akraba kampa gelip öğretmenlere üstünlük tasladı. Önceki olayı unutturdu falan filan...
Allah'tan ablam tableti istedi yoksa ben tüm dile dökemediklerimi yazıya dökeceğim.
Esenkalın. 

bahar okuma şenliği


Bir etkinlik daha biter. 
Etkinlik başlamadan önce katılmasam mı acaba dedim. Katagorileri görünce "çok kolay ya" dedim. Başladım, kolay olmadığını gördüm.  Hatta listede değişikliğe gidip ince kitaplar seçtim.
Listeden once istatistik bilgiler verecegim. Biliyorum ki en merak edilen kısım burası :)

12 katagoride 16 adet kitap okumuşum. Bu kitaplardan  10 tanesi Türk yazara ait. Zaten 6 kitap son katagori için okundu.
Daha önce okumadığım 6 yazardan kitaplar okudum( hikaye kitabı hariç).
Listemde 5 tane kadın yazar var.


16 kitap, 4682 sayfa ile etkinliği bitirmiş bulunuyorum. 


1. Kategori (10 puan): Tavsiyelerine güvendiği birinin önerdiği bir kitabı okuyanlara (En az 200 sayfa).


2. Kategori (15 puan): Bir şiir kitabı okuyanlara (Sayfa sınırlaması yok).


3. Kategori (15 puan): Herhangi bir edebiyat ödülü kazanmış bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).

1999 Yunus Nabi ödülü
4. Kategori (15 puan): Bir öykü kitabı okuyanlara (Sayfa sınırlaması yok).

5. Kategori (20 puan): Adında bir çiçek adı olan veya "çiçek" sözcüğü geçen bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).


6. Kategori (20 puan): Şimdiye kadar hiç bir kitabını okumadığı bir kadın yazardan bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).

 7. Kategori (20 puan): İlk kitabı 2010 yılında veya daha sonrası yıllarda çıkmış bir yazardan bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).

8. Kategori (20 puan): Sinemaya uyarlanmış bir kitabı okuyup filmini izleyenlere (En az 200 sayfa).

George  Orwell -  1984, Can yayınları, 250
9. Kategori (20 puan): Kütüphanesinde en uzun süredir okunmayı bekleyen o kitabı okuyanlara (En az 200 sayfa)

Köprü,  Ayşe Kulin, Everest yayınları, 240

10. Kategori (25 puan): Kendisi doğmadan en az 100 yıl önce yazılmış bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).

İnanç,  Jane Austen, Altın kalem, 244

11. Kategori (25 puan): Rus edebiyatından bir kitap okuyanlara (En az 200 sayfa).


12. Kategori (45 puan): Aynı yazardan en az 1.200 sayfa kitap okuyanlara.


Samiha Ayverdi, Kubbealtı Neşriat, 1254

İstanbul Geceleri, 271
İnsan ve Şeytan, 256
Hey Gidi Günler Hey, 264
Küplücedeki Köşk, 286

Aa etkinlik gibi etkinlik yazısı da bitmiş. 
Bir sonraki etkinlikte buluşmak üzere, esenkalın efendim. 

17 Haziran 2014 Salı

Ben döndüm


Sevgili blogcanlar, beni özlemiş olabilir misiniz :)

10 gündür medeniyetten (gürültüden, kalabalıktan ve teknolojiden ) uzak yaşıyordum. 
Medeniyetin beşiği varoş mahalleme geri döndüm.  Bir kaç gün uyuduktan sonra tek tek blog alemini gezeceğim.  Merak etmesenizde yaptıklarımdan bahsedeceğim.  
Kalın sağlıcakla. 

3 Haziran 2014 Salı

Öğretmen Öğretir Her Şey


Bilmem bilir misiniz Ali Rıza Binboğa'nın ''Öğretmen Öğretir Her Şey'' diye başlayan bir şarkısı vardır?
Öğrencileri minik minik sıralara oturtmuşlar, tepelerinde leylek bacaklı bir adam
 ''Öğretmen Öğretir Her Şey A, B, C''
Dersiniz çocuklar silah zoru ile oturmuşlar, o kadar duygusuzlar.
Üniversitede iken klibi izler izler gülerdik, ne delilik!
Bakmayın klibe güldüğüme hep öğretmen olmak istemişimdir. 
Kendi okul resmimi bulamadım amcamlarla idare edin.

Çocukken köy öğretmeni olmak isterdim, bizim öğretmenlerimiz yüzmemize izin vermezdi ben öğretmen olunca izin verecektim. Kitapları temiz kullanmadı diye dövmeyecektim. Küçükken pek çok hayallerim vardı, büyüdüm hepsi uçtu gitti.

Öğretmende olmadım. 
Tamam öğretmen olamadım ama öğretmen olmama engel değil deyip ücretli öğretmenliğe başvurdum. 
Meğersem ücretli öğretmenlikte torpille oluyormuş.
Kimyacı arkadaş ''bizim yan okulda kimyacı açığı var, konuşayım da oraya gel'' dedi. Bende bir kimya mühendisi olarak kimya sevmediğimi matematik yada fen bilgisi istediğimi söyledim konu kapandı. 
Güz dönemi bitti bahar geldi, ücretli öğretmenliğe başvurduğumu bile unutmuşken aradılar ''çalışır mısınız? '' diye. Bir takım olaylardan sonra ücretli öğretmenlikte de nasibim yokmuş derken bir okuldan aradılar ''ders saati az gelir misiniz?'' Evim yakın diye kabul ettim. 
Başlarda çok zorlandım.
Ben o yollardan geçeli çoook uzun zaman geçmiş ve yeni nesil bizden farklı. 
Yeni nesili farklı kılan yetişkinleri unutmamakta gerek. Aa yetişkinmi dedim? Yetişkin tanımı tam olarak ne ki?
İkinci haftamda gelip ''benim kızın sınıfın en başarılısı o bile anlamıyorsa hiç kimse anlamaz'' diyen mi yetişkin. Ağzımı dahi açamam izin vermeyip yetersiz olduğumu çemkiren veli mi yetişkin. 
Açıklama yaptıktan sonra siz beni yanlış anladınız diye ilk söylediği saçmalıkları yok sayan mı yetişkin. Başka velilerin konuşmasına müsaade etmeden, öğretmeni dinlemeden konuşan mıdır yetişkin. 
İlk başlarda bu veliye kızmıştım daha sonra çocuğa acıdım. Baskıdan mıdır bilinmez onca çabasına rağmen sınıfın  en  başarılısı değil. 
Bu yazıyı yazmama sebep olan veli tabi ki  bu adam değil.


Millet vekilinin  akrabası olan bir çocuk var. Şımarık bir şey.
Bir de onu şımartan anası var.
Derste aramış açmayınca mesaj atmış. &C den M.K nin annesiyim bana çağrı gönderim ben sizi arayacağım diye. Benim bakiyem yok mu neden ben dönemiyorum. Daha doğrusu neden benim özelimden arıyor. Millet vekili F.K bizim okulla ilgileniyor ziyarete geliyor anladım da bu benim özel numaramı almasını gerektirmiyor. O vakıt yeni olduğum için kim kimdir bilmiyorum. Kadın ''Havaalanında çalışıyorum, doğum iznine ayrıldım çocuktan dolayı gelemeyeceğim bla bla bla...''
Kadına özelden aramaması gerektiğini söyledim, kızının şımarıklıklarından bahsettim kapattım. Olay bitti sanıyordum ki bitmemiş. 
Dönem sonu geldi veli aradı kendisinin boğaz içi fizik ve bilgisayar mezunu olduğunu belirttikten sonra kızının  ilk defa 65 aldığını o yüzden  kağıtlara bakması gerektiğini, perşembe geleceğini bildirdi. 
Daha öncede veli geldi kağıtlara baktı, gayet normal. Bu hatun okulu aramış olmalı ki benim çarşamba okulda olmadığımı biliyor. 
Bir veli olarak kağıtları görmek istemesini anlıyorum da hava alanında çalışıyorum, şuradan mezunum muhabbeti ne şimdi. Benim için esnaf olan veliden farkın yok. İki çocuğu da sınıf performansına göre değerlendireceğim,  anasının babasının durumuna göre değil. 

Bende özgeçmişimin çıktısını alıp boynuma mı assam. 
Kadının gözünde yine ezik olurum kadın Boğaziçi mezunu olduğunu söyledi. Şimdi Kocaelide neymiş, Osmangazi nerdeymiş demesim. 
Peh çokta umursarım. 
Evet kendi işimi yapmıyorum. İlk başlarda bu durum canımı sıkıyordu daha sonra haketmediği halde bir yerlere gelen kişileri görünce onlarla aynı kefeye koyulmadığım içim halime şükrettim. 

Bu kadar uzun yazıyı kimse okumaz biliyorum ama ben yazınca rahatladım. Bakalım perşembe beni neler bekliyor. 
Dualarınızı bekliyorum, Hem veli ile birbirimizi yemememiz için hemde hak ettiğim işi bulabilmem için.
Esenkalın efendim.