2 Temmuz 2021 Cuma

Koku

 Bazı anlar, kokular ve tatlar vardır insanı bulundukları zamandan çok öteye götüren.



Dalların arasından süzülen, süzülüp geldiği her bir daldan az biraz huzur almış ışık gibi.

Bir ikindi güneşidir mesela. Her şeye rağmen hayat güzel diyen.

Bir çayın deminden alınan lezzet, bir çiçekten alınan koku.  Sadece lezzet ve koku değildir. Koca bir yaşanmışlıktık, unutulup giden bir çocukluktan.

Hayat koşuşturmasından unutur gider insan kendini mutlu eden küçük detayları.  Ne zaman  ki kaldırım kenarında küçük bir çiçek görür. Ne zaman ki beton ormanları içinde yeşil bir dal görür o zaman hatırlar.  Baharın kokusunu da rengini de çok sevdiğini.

Ah keşke baharda köye gitsem. Her bir ağaca ayrı ayrı sarılsam, kokusunu içine çeksem dersin. Taze bal kokusunu çok uzaktan bile alsam. Sıcak lavaş içine taze tereyağ ve peynir koysam. Otursam bir taşa sessizce yesem dersin.
Aslında bunların hiç birini aynı anda yaşamazsın ama özlemdir içindeki.
O küçük çocuğa, o  hırçın ergene " kendin sev" deme gayretidir. Bu anlar ne kadar değerliyse sen de o kadar değerlisin. Başkasının fark etmediği ama senin bildiğin.  Başkası fark etse senin için o kadar değerli olmayacağı kadar değerli. O yüzden " kendini sev"