7 Nisan 2017 Cuma

HAVADAN SUDAN # 2

İnsan oğlunu anlamak zor. Havadan sudan yazmaya geldim benzer temada 3 adet taslağım olduğunu gördüm. Bakalım bu süre zarfında neler değişmiş. 


Bu şarkı eşliğinde okuma yapıyoruz :)

Aralara ilave ediyorum, yazı farkından ayırt edersiniz. 

21.03.2017
Her telden yazmayı seviyorum. Sohbet havasında geçiyor. Benim sohbetlerimde daldan dal olduğu için yazılarımda daldan dala geçiyor. Ani geçişleri artık görmemezlikten gelirsiniz. 
Şimdi konuya nereden başlasam bilemedim. Karşımda biri olsa bir şey sorsa da giriş yapsam. 
Imm düşünüyorum, en son  26 şubatta havadan sudan yazmışım. Eminönü'ne gidip etamin aldığımı yazmışım. Etamin kolye yapmaya niyetlenmiştim vazgeçtim. Etamin bir iki hafta köşede kaldı. Her eline attığından çabuk sıkılan biri olmamak için kolyeden vazgeçip masa örtüsü yapmaya karara verdim. Öyle tek model bilindik bir şey olmasın dedim ve beğendiğim desenlerden karma bir çalışma yapmaya karar verdim. Henüz başlardayım, ne zaman biter. Bitene kadar benim sanrım ne olur pek emin değilim.



Gözlerim ağrıdığı için ara verdim. 

Haftada iki gün elime  etamin almaya karar verdim.  

Haftada 3 gün spor var, aksatmadan kaç ay giderim bilmiyorum.

Bir haftadır gitmiyorum. 3 günlük detoksa girdim, kendimi yormak istemediğim için spora da gitmedim. Detoks meselesine başka zaman değinirim. 

Konular yığılmasın diyede AÖF derslerine başladım. 20 ünitem var, 2 tanesi bitti. 2 üniteye de giriş yaptım. Günlük hedefim 10 sayfa.

AÖF sınavı ile yüksek lisans sınavları aynı güne denk geliyor. Büyük ihtimalle AÖF sınavlarına girmem. 16 ünitenin 6 sı bitmişti halbuki. 

Bunların dışında yazı yazmama sebep olan bir durum var; dikiş dikmek.
Geçenlerde A101'e dikiş makinası gelmişti.  Bir iki gün öncesinden heyecan yaptım, gelecek mi? kalacak mı diye. İş arasında gittim aldım ama hemen açmadım. 3  hafta annemden sakladım .


Gecen cumarteside işten izin alıp okula gittim, okul çıkışı da Bakırköy pazarına gittim. Başka zaman olsa pazarın altını üstüne getirirdim, nedense gezesim gelmedi. Direk kumaş kısmına gidip kumaş aldım. Pek çok kumaşta gözüm kalsa da aç gözlülük olmasın diye bir kaç parça ile geri döndüm. Tabi aldıklarımı ne yapacağıma karar veremediğim için yanların astar, fermuar gibi başka bir şey almadım.


Dönerken de büfeden Burda dergisi aldım. Aklımda sahaflardan gidip içini görebileceğim eski sayılara bakmak vardı ama ne zamana nasip olur bilemediğim için bulduğum dergileri aldım. Aldığıma da pişman oldum. Daha doğrusu Vintage olanı aldığıma pişman oldum.


 Neyse efendim kutuyu açmış bulunduk. Mezuralar hazırlandı, ipler takıldı ayarlarını kontrol ettik. Dikiş denemeler yapıldı. En son ablam kalın penye verdi bundan devam et diye iğne takıldı kaldı. Büyük ihtimalle iğne eğrilip içer de kaldı. Mantıken iğneyi yerinden çıkarmam gerek ama çıkmıyor. Denedim denedim olmuyor. Mecbur anneme söyledim o da çeviremedim.
İşte bunca yazıyı bir iğneyi nasıl çıkarma gerek, makinem düzelir mi gibi soruları sormak için yazdım. Yardım edin bana, ağlayasım var. Dikiş benim çocukluk hayalimdi ilk günden makine elimde kaldı.

Dikiş makinasını kardeşim tamire götürdü. İp toplamış, tek sorun oymuş. Kardeşim diyince hatırladım ki alt kısmını çıkarabiliyorduk. Neyse efendim pazar günü okul olmayınca evden çıkmadım. Uğraştım patron çıkardım. Şeklini sevdiğim penye  tişorttan örnek alarak kumaş elbise uyarlaamsı yaptım. Ömrümde böyle br şey yapmadığım için ilk etapta zorlandım. Tamam tamam ikincisinde de zorlandım. Gazete yardımıyla çabaladım bir şeyler yaptım. Sıra geldi dikme işine. Anladımki bu işler bu kadar kolay olmuyormuş. Makinayı kullanmayı beceremedim. Sürekli ip topluyor. Bir bilene danışmam lazım yada video izlemem lazım.

Neyse efendim 15 gün sonra bu yazıya devam etmeme sebep olan meseleye geleyim.

İşten ayrılıyorum. 


Tamam mayıs başında işten ayrılacak köye gidecek, ramazanı evde rahat rahat geçireceğim diye planlar yapmıştım. Evdeyken  yapılacaklar listelerini kafamda defalarca oluşturmuştum. Bunlara rağmen insan hüzünleniyor. 
11 ay boyunca iyi kötü pek çok şey yaşadım. 
Güzel bir ortam kurdum. 
İnsan evladı anlaşılması zor varlık. 
Halbuki geçen sene bu zamanlar iş ararken ''acaba iş değişikliği yapmasam mı'' dedim durdum. İş değiştirdim, fiziki şartlardan dolayı geldiğime pişman oldum. 
Arkadaş ortamı güzel olunca fiziki şartların çok da önemli olmadığını öğrendim. 
Şantiye şefi ile konuşuyoruz ''burada rahat olmayı öğrendim, küçük şeylere takılmıyorum artık '' dedim. O da bana '' Normal de de rahatsındır, büyük sorunlar olunca küçük şeyler insanın gözüne gelmez. Sende olanda odur '' dedi. Düşündüm gerçekten küçük şeyler mi abarttığım diye. 
Yine de emin olamıyorum. 

Anlatacak çok şey var aslında. Okul bitmiş de tüm arkadaşlarımı bırakıp memlekete dönüyormuşum hissi var içinde. 
Evdeyken  yapılacaklar listesi yapsam benden bir iki kişiye daha ihtiyaç olabilir.
Listemi kelem kağıda döktüm mü derseniz ? Dökmedim, dökemiyorum. Yalnızlık zor be blog, arkadaşsız kaldım yine.
Bunca lafta bunun içindi işte. 

Komşu komşunun bir silik selamına muhtaçtır. 

Selamlar  blogcanlar. 

8 yorum:

  1. çok iyi anlatmışsın yaa. arkadaş bulursun nasıl olsa olur o. şantiye şartları nedeniyle ayrıldın herhalde, iyi etmişsin boşver yaaa, bulursun yine iş hayırlısıyla :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şantiyedeki çalışma bitme aşamasında. Çoğu kişi çıkarıldı. Beni üç hafta erken çıkardılar, kendimi dışlanmış gibi hissediyorum :) şaka şaka o kadar da kötü durumda değilim. Kalanlar panik halindeler '' acaba bize ne olacak '' diye, ben bu belirsizlikten kurtuldum.

      Sil
  2. Boş vakitlerin tadını çıkart, dikiş dik, kitap oku, ders çalış. Oooh mis :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende öyle planladım ama sabrım nerede biter bilmiyorum.

      Sil
  3. a.s. , vayy ne hareketlisin diyesim geldi , dikiş işi zor , bir dönem kursa gittim , istediğimi diker hale geldikten sonra dikiş dikme hevesimi kaybettim , şimdi paça için bile o küçük makineyi açmak zor geliyor bazen ama yine de bilmek önemli , ip sarmasının nedeni makaranın ters , tam ya da sıkı olmamasıdır , dikkat :D iş için hayırlısı olsun, arkadaş her dem bulunur mesele dostu kaybetmemek :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ''Mesele dostu kaybetmemek '' ne güzel dediniz. Düşünüyorum da mesel o galiba. Daha önceki iş ortamlarında kimse ile muhattap olmazdım ama rahatsızlıkta duymazdım. Şuan iş dışında görüşeceğim arkadaşım kalmadığı için bu kadar önemsiyorum.

      Sil
  4. Valla bravo kafana koyduğunu yapıyorsun gerçekten, dikiş dikmek -benim de çok tecrübem yok ama- gördüğüm kadarıyla zor bir iş, sen de bunun üstüne gidiyorsun, harikasın, güzel sonuçlar alacağına eminim, etamin de süper olmuş:) iş konusunda hayırlısı olsun, neresi olursa olsun insan mutlaka ayrılırken bir burukluk yaşıyor işte... sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her dönem zihnimi meşgul edecek bir şeyler ayarlamaya çalışıyorum. Şu aralar ders dışından pek bir şey okumuyorum. Ramazana kadar etamin işini halledip hatim ve tasavvuf kitabı okumaya başlayacağım.

      Sil

Sizden alalım bir fikir....