Yazarı ilk nasıl tanıdım hatırlamıyorum. İlk okuduğum kitabıda hatırlamıyorum. Makyaj yapan ölüler ya da körün parmak uçları olabilir. İki kitabın adı da ilginçmiş yazarın tarzı gibi.
Yazarın dilini seviyorum. Uzun zaman önce satılık ölümü okuyup bir süre etkisinden çıkamamıştım.
Yazarı ne kadar beğenirsem beğeneyim üst üste bir kaç yazısını okuyamıyorum o ayrı dava. Evde ara ara okuduğum tek kelimelik sözlük varken satranç oynayan derviş'e başladım ve severek bir çırpıda okudum.
Yazarı henüz okumadıysanız posta kutusundaki mızıka ile başlangıç yapabilirsiniz.
Alıntılar
Gördü. Tehlikesini gördü görülmenin. Ölmeye başlıyordu övgüden hoşlanınca ruh.
Dil eşikte yatan bir arslan da olabilirdi, yularından çekilen bir deve de. Söz kara yere mavi gökten inmişti. İnmişti te karışmıştı toprağa taşa.
Sözü çok söyleme, sırasında ve az söyle; binlerce söz düğümünü bu bir sözde çöz!
Gittiğim her yerde hep tanrılar rastladım; kul olmaya bir türlü razı olmayan insanlara.
Özgürlük Tanrı'nın bir armağanıdır. Her insan akıldan yararlanmaya başlar başlamaz, özgürlükten de yararlanmaya hak kazanır.
Bende bu kadar, Allaha emanet olun.
Okumadığım bir yazar kitap ilgimi çekti açıkcası, bir bakayım kütüphanede var mı diye...
YanıtlaSilBaşlangıçta okumak zor gelebilir, üslubuna aşina olunca zevkle okunuyor.
Silyazarı ilk defa duydum açıkçası, kitap isimleri oldukça ilginç, alıntılar da öyle, denemek isterim, tanıttığın için teşekkürler... Allah'a emanet ol, sevgiler:)
YanıtlaSilDili herkese hiyptap etmiyor, doğal okarakta popüler yerlerde göremiyoruz.
Siltek kitabını okudum ben de sevdim. dediğin gibi arada açıp okunur sürekli okunmuyor yazıları. galiba yazıları birbirine benziyor ondandır sanki :)
YanıtlaSilOlabilir tarzı hiç değişmiyor:)
Sil