Zaman çok hızlı akıyor ve hızını takip edemiyorum. Bir karar alıyorum öyle şeyler oluyor ki o karar artık ehemmiyetsiz oluyor.
Eskiden olsa ''İnsanoğlunun fikirleri ne çabuk değişiyor'' derdim. Şimdi biraz daha farklı düşünüyorum. Fikirlerin değişmesi ne istediğini bilememek değil şartların çok çabuk değişmesiymiş.
Son yazıyı yazalı iki ay olacak.
Afyon'a kaplıcaya gitmiştim. Giriş yazısı yayınlayıp devamı için iki yazı hazırlamıştım. Ehemmiyeti kalmadı.
Daha doğrusu ben öyle düşünmüştüm, yanıldığımı gördüm.
...
Her fırsatta işimi sevdiğimi ama muhattab olduğum çevreden rahatsız olduğumu söyler dururum.
Önümde başarılı olmayı bekleyen bir sınav olduğundan bahaneler sundum durdum kendime. '' sınavı geçeyim, kesin iş değiştireceğim.''
Sınavı geçmek nasip olmadı, hem de 5 defa. Sınavda başarısız olmanın verdiği moral bozukluğu mu yeni iş bulamadığım için sevmediğim insanlarla yola devam etmem gerektiğine mi üzülsem bilemedim.
Afyon'a giderken inanılmaz kararsızdım. Sevmediğim bir yerde günlerimi ziyan edeceğim diye.
Zihinsel olarak o kadar yorgundum ki sadece uymak için bile giderim dedim ve gitti.
Bolca düşündüm. Beni değersiz hissettiren bir yerde uzun kalmayacağım dedim. Mart sonu işten çıkar mayısta gerçekleşecek sınavıma çalışırım diye planlar yaptım.
Tatil bitti, kimseyi umursamadan bir iki hafta geçirdim ama bir yere kadar. Ben bu şartlara uzun süre katlanmayacağım demiş oldum işverene. O da ''tamam, yaz istifanı '' dedi.
Durumu kardeşimle konuşunca istifanı yazılı vermemi biraz daha beklememi söyledi. Düşününce neden ben çıkıyorum ödesin tazminatımı moduna girdim ve istifamı vermedim.
Sonra vaka sayıları artmaya başladı. İşveren istemese de izne çıkmış olduk.
6 hafta izin kullandım. Biraz okudum, biraz etamin işledim. Bolca hayal kurdum ve düşündüm.
Yok aslında çok düşünmedim her şeyi akışına bırakmam gerektiğini ve az biraz yavaşlamam gerektiğini fark ettim.
Evet gelecek için para biriktirmem gerek ama nereye kadar kendini yıpratır bir insan.
Ne olursa olsun bu ekiple iş hayatıma devam etmeyeceğim dedim ve işe döndüm.
Döndüm ki işveren ve şakşak takımı bıraktığımdan daha fenalar.
Bir şey var ama ne kestiremiyor insan.
İlk günün akşamı iş görüşmeleri başlayınca az biraz bir şey tahmin edebiliyor insan. Hadi ben sivrildim de tüm kadro mu değişir ? Yada biriyle yollar ayrılırken diğerlerine göz dağı vermek mi?
Neyse ne, düşünmeyeceğim dedim. Tek bir şey istiyorum çirkinleşmeden yolları ayırmak.
Mümkün mü?
Ofise geliyorum ama yorum yapmak, dedikodu yapmak yok dedim. Kimseye içimi dökemiyorum. O yüzden yazayım dedim.
Detaylara girmeyeceğim ki yıllar sonra okuyup sakinliğimi kaybetmeyeyim.
Güzel haberlerle geri dönmek ümidi ile Allah'a emanet olun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sizden alalım bir fikir....