26 Ocak 2013 Cumartesi

İstanbul Kahini - Başkasının Karısı

İlk kitabım; İstanbul Kahini

Kitabı Seyyah gülün blogunda görmüş not almıştım. Bir süre sonra Seyyah gülün blogunun çekiliş talihlisi ben oldum ve sevgili seyyah merak ettiğim kitabı bana gönderdi.




Osmanlının parçalanma döneminde küçük bir kızın hayatını anlatıyor. Köstence de dünyaya gelen kızımız özel bir kız. Dil öğrenme konusunda oldukça yetenekli. Daha 7 yaşında iken okuma yazma öğreniyor. 9 yaşına gelince pek çok dil öğrenmiş oluyor. Bazı kehanetlere göre asırlardır beklenen özel insan bizim kız oluyor.

Köstence'den yola çıkarak İstanbul'a geliyoruz. Kızımızın favori kitabı var ''Kum saati'' gerçekte böyle bir kitap mevcut mu bilemedim. 6 ciltlik kitabı kızımız 8 yaşında iken başlamış okumaya ve her daim okumakla meşgul. Karşılaştığı her durumu Kum Saatinden kıyaslayarak yorumlamaya çalışıyor.

Kitaptaki kızımız 9 değilde 18-20 yaş çivarı olaydı daha mantıklı mı olurdu ne. Kızın düşündüklerini ben düşünmüyorum. Geri zekalı mıyım ne :) Tabi kızı özel yapanda zekası diyelim ve geri zekalı olmaktan yırtalım.

Kitapta küçük saçma ayrıntılar mevcut. Acaba yazar İstanbul'a gelmiş mi diyecektim ki burs kazanıp Türkiye'ye gelmiş sadece bir yıl kalmış. Anlatılan yerlerde bir tuhaflık var.  Mesela Rumeli Hisarından Topkapı sarayı görünüyor. Hem mesafe hemde çoğrafi koşullar açısından pek mümkün olduğunu düşünmüyorum. Normalde gözüküyor da binalardan ben mi görmedim bilemedim şimdi.
O devirde evlerde küvet var mıydı acaba. Birde ismi bile Türkçe olmayan Türk Moncef bey var. Pederle birlikte yemek yerken dikkatimi çeken bir şey vardı. Kuzu etinin ortasının tam pişmediği ve kanlı olduğu yazıyordu. Moncef bey dini vecibelerini yerine getiren biri olmasa da alışkanlık gereği kanlı bir et yememesi gerekmez mi. Sonuç itibari ile etin içinde kan kalmaması için dinimizce belirli kesim yöntemleri var. Müslüman bir çevrenin buna dikkat etmesi gerek. Kuranda lanetlenmiş bir toplum olan Yahudilerden özel bir insan çıkmış olması da ayrı bir konu.
Bu kadar kusur bulunca beğenmedim dememi beklemeyim. Bunlara rağmen beğendim demek için açıklıyorum.

Kitabı tarihi kitap diye alğılamayın. Belirsiz bir dönemde isimsiz bir şehir de geçiyor kabul edin. 

İkinci kitabım Başkasının karısı

Menekşe ablanın verdiği kitaplardan birisiydi. 


Kitabın kapağını beğenmemiştim zaten içini de beğenemedim. Okurken sıkıntıdan patladım.  Aman efendim derdimi anlatsam bana hak verirsiniz. Aslında benle alakası yok efendim arkadaşım rica etti falan filan. Adam lafı uzatana kadar direk konuya girse iş çözümlenecek.  Kim kimi aldatıyor? Aman ne karışık saçma bir kitaptı o öyle. Okumazsanız bir şey kaybetmezsiniz. 

Orhan Pamuk Kar'a başladım ama oçak ayı içinde bitirir miyim bilmiyorum. Ocak ayı için daha fazla kitap hedefim vardı. Mesleki  eğitime başladığımdan  dolayı biraz aksadı. Şubat 15'e kadar kursum devam ediyor. ondan sonra kitap okumalarıma devam edeceğim. 

Keyifli okumalar. 

3 yorum:

  1. ılk kıtap ılgıncmıs tarıhı romanları her daım sevmısımdır

    YanıtlaSil
  2. O kitap tarihi gerçekler üzerine mi kurgu yoksa sadece isimlermi kullanilmis tarihde elenora diye biri varmi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçek olduğunu sanmıyorum. Koca padişahın işi tükenmiş parmak kadar kızın fikrinimi soracakmış.

      Sil

Sizden alalım bir fikir....