Ve olan oldu her şeyden çabuk sıkılan acemi blogger blogdan da sıkıldı. Post girmeye üşendiğim için tüm kitapları bir yazıda paylaşıyorum.
Sıkılan arkası yarın şeklinde okur. Okumamazlık yok yani :)
Dorıan Gray'ın Portresi - Oscar Wilde
Öğrencilik yıllarımda arkadaş okuyordu ''etkileyici, kesinlikle okumalısın'' demişti. Düzenli bir okuma olmasa da arada bir elime alıp rastgele okuyordum. Aklımda diyaloglar kalmıştı. Beyoğlu sahafta görünce hemen aldım. Kış etkinliğinde okurum düşüncesi ile başlamamıştım.
Dorian Gray'ın Potresi doğal olarak Doriandan bahsediyor. Benim favorim Lord Henry. Lord Henrinin hayata bakışı olayları yorumlamasına bayıldım. Her yere geç gitmesine sinir oldum o ayrı dava. Neymiş efendim zaman kaybi imiş. Ben dakik insanın geç kavramım randevu saatinden on dakika öncesidir. Bu kitabi okurken birisini bir saat bekledim. Neymiş efendim muhabbet bölünmesin diye telefona bakmamış. Bu konuda takıntılıyım ya Rabbim beni bu şekilde imtihan ediyormuş.
Kitabı beğenerek bir çırpıda okudum. Okumamış olanlara tavsiye edilir.
Kısa notlar;
Renkli tuvalde ruhu açığa vurulan ressamın kendisidir.
Bilinçle Korkaklık aynı şeylerdir. Bilinç şirketin piyasada bilenen adıdır.
Basit keyiflere bayılırım ben, karmaşık ruhların son sığınağıdır onlar.
Hayır işleri ile uğraşanlar, bütün insanca duygularini yitiriyorlar. Bu onların ayırt edici özelliği.
Var olan her güzel şeyin ardında trajik bir şey gizliydi. En sıradan çiçeğin açması için bile dünyanın doğum sancısı çekmesi gerekiyordu...
Evlenmenin gerçek kusuru insanı bencil olmaktan alıkoymasıdır. Bencil olmayan kişilerde renksiz kişilerdir.
İyimserliği küçümserim ben. İyi şeyler düşünmemizin nedeni, kendi kendimizden korkmamızdır.
Yaşadığımız çağda ancak en gereksiz şeylerin bizim ihtiyacimiz olduğunu anlayamıyorlar!
Dedikodular hiç ilgimi çekmez. Yeniliğin çekiciliğinden yoksundurlar.
Belkide insanın en rahat göründüğü an rol yaptığı andır.
Bu bencil düşünceler Henri'ye ait. O devirde insan duymaya pek alışkın değil, bu devirde ise normal.
Bu bencil düşünceler Henri'ye ait. O devirde insan duymaya pek alışkın değil, bu devirde ise normal.
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana - Yaşar Kemal
Kitap Zamanının eski sayılarında seri hakkında yorum okuyup kitapları not almıştım. Kış ayları etkinlik kapsamında okuyayım dedim. Halbuki elimde okunmayı bekleyen metal fırtına 1, 2 var.
Bir mübadele romanı bekliyordum. Belkide öyledir. Benim çıkardığım ise savaş yaralarının kim olursa olsun insanları derinden etkilediği ve yalnızlıktı.
Hancı - Samiha Ayverdi
Beyoğlu sahaflardan almıştım. Yazarın okunmayı bekleyen dört adet kitabı var elimde bir yerden başlamak lazım diye kış etkinliği başlayana kadar en incesini alıp başladım. Her kitap arasında 40 - 50 sayfa okuyarak bitirmiş oldum.
Akıcı, edebi bir dili var okumanızı tavsiye ederim.
Çanlar Kimin İçin Çalıyor- Ernest Hemingway
Daha önce yazarın kitabını okumamıştım. Aklımda ihtiyar adam ve deniz vardı ama incecik olduğu için onu etkinlik bittikten sonra okumaya karar verdim.
Daha önce savaş kitabı okumuş ve beğenmiştim. Bunu da beğeneceğimi umuyordum ama umduğumla kaldım. Kitap 495 sayfa, sürekli kendini tekrar edip duruyor. Koca kitapta hikaye yok gibi bir şey. Hele vicdan 3 -5 satır. Bir insan neden Amerika dan kalkıp İspanya ya savaşmaya gelir, amacı ne? Olayların tekrarı yerine bir amaç anlatılmış olaydı iyiydi.
Son dönemde parklarda yatan Suriyelileri görünce ablama ''ben olsam ülkemde kalır, bildiğim yerde ölmeyi beklerdim'' demiştim. Ablamda benim düşüncemin yanlış olduğunu, intihar yerine geçeceği için Rabbimizin bu tarz şeyleri yapmaktan kullarını men ettiğini söylemişti. Bu olayın ardından olası bir durumda kendini öldürmeyi düşünen insanları okumak içimi kararttı.
Biri ustura taşır, biri yakasına zehir saklar, birileride arkadaşından kendisini öldürmesini ister, arkadaşta kabul eder. Çok vefakar arkadaş!
Bir rivayete göre yazar intihar ederek hayatına son vermiş.
Beğenen muhakkak olur ama ben beğenmedim.
Şimdilik listen bu kadar. Kitap okumaya ara verip biraz dergi okumaya karar verdim.
Daha sonra ne okuyacağım henüz karar vermedim. Okuma şenliği listem bu şekilde, genel olarak değişiklik yapacak gibiyim.
Esenkalın.
Daha önce savaş kitabı okumuş ve beğenmiştim. Bunu da beğeneceğimi umuyordum ama umduğumla kaldım. Kitap 495 sayfa, sürekli kendini tekrar edip duruyor. Koca kitapta hikaye yok gibi bir şey. Hele vicdan 3 -5 satır. Bir insan neden Amerika dan kalkıp İspanya ya savaşmaya gelir, amacı ne? Olayların tekrarı yerine bir amaç anlatılmış olaydı iyiydi.
Son dönemde parklarda yatan Suriyelileri görünce ablama ''ben olsam ülkemde kalır, bildiğim yerde ölmeyi beklerdim'' demiştim. Ablamda benim düşüncemin yanlış olduğunu, intihar yerine geçeceği için Rabbimizin bu tarz şeyleri yapmaktan kullarını men ettiğini söylemişti. Bu olayın ardından olası bir durumda kendini öldürmeyi düşünen insanları okumak içimi kararttı.
Biri ustura taşır, biri yakasına zehir saklar, birileride arkadaşından kendisini öldürmesini ister, arkadaşta kabul eder. Çok vefakar arkadaş!
Bir rivayete göre yazar intihar ederek hayatına son vermiş.
Beğenen muhakkak olur ama ben beğenmedim.
Şimdilik listen bu kadar. Kitap okumaya ara verip biraz dergi okumaya karar verdim.
Daha sonra ne okuyacağım henüz karar vermedim. Okuma şenliği listem bu şekilde, genel olarak değişiklik yapacak gibiyim.
Esenkalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sizden alalım bir fikir....