Kahve ile ilgili pek çok şey öğrenirim de paylaşmaz mıyım :)
Kahvenin içecek olarak tüketilmesi ilk olarak yemendeki süfiler arasında yaygınlık kazanmıştır. Kahve, geçe yapılan ibadetlerde sufilerin dinç kalmasını sağlar. Aynı zamanda kahve çekirdeklerinin kavrulurken geçirdiği değişim, tasavvufta insan ruhunun aşk ateşi ile kavrularak olgunlaşmasına benzetilmiştir. Bu yüzden tekkelerde kahve içme törenleri oldukça önem verilmiştir.
Törene başlarken 1 fatiha, 4 yasin ve 116 defa Allah'ın Ya Kavi ismi zikredilerek ikram başlar.
Kahve'nin ebced hesabında değerinin (116) el- kavi lafzı ile aynı olması kahveye ayrı bir değer katmaktadır.
Kahve İstanbul'a ilk kez Kanuni Sultan Süleyman zamanında gelir. İlk kahvehanede 1554-1555 yılında Tahtakalede, Halepli Hakem ve Şamlı Şems adında 2 tüccar tarafından açılır.
Bu dükkanların içinde yer yer toplanarak; kimi kitap ve güzel şeyler okur, kimi tavla ve satranç oynar, kimi yeni söylenmiş gazeller getirerek şiirden ve edebiyattan bahseder, bazıları da biraz daha para sarf ederek ahbablarını toplayarak ziyafet tertip edip safa ederler.
Padişah da bu yeni içeceğin cazibesine katılanlar arasındadır; Topkapı sarayında Has oda hizmetlerinde bir ''kahveçi başılık'' görevi tahsil edilir.
Zamanla kahve içilen toplantılarda güncel olayların değerlendirilmesi ve iktidarın eleştirilere maruz kalması, dünyevi gerçekliğin şer'i yasakların sınırlarını zorlar hale gelmesi, kısa zaman içinde İstanbul da kahve ve kahve içilen mekanların yasaklanmasını gündeme getirmiştir.
Bu yasakların Sultan II. Selim dönemine ait olduğu söylenir.
Aslında pek çok şey öğrendim ama sizin araştırıcı ruhunuz körelmesin diye hepsini paylaşmıyorum :)
Anlayacağınız üzere resimler alıntı. Aldığım yerleri belirtseydim iyiydi ama unuttum :(
Esenkalın
Bu paylaşımın üstüne birde köpüklü kahve güzel giderdi. :D
YanıtlaSilsıkı bir kahve sever olarak bu saatte bile canım çekti:)
YanıtlaSilsema ve asabi bakire ikinize de teşekkür eder, elinizde bol köpüklü kahve ile güzel günler dilerim.
YanıtlaSil