Okumuş olduğum kitaplara tek tek post yazmak yerine toplu olarak yazmak işime geliyor :)
Geçen Kpss sınavımdan hemen sonra Eskişehir'e gitmek için bilet ayırtmıştım. Yanıma da kitaplaşma etkinliğinden gelen muz seslerini aldım. Rezervasyon yaptırdığım bileti zamanında alamayınca iki saat beklemek zorunda kaldım. Neyse ki can yoldaşım kitap yanında idi zaman nasıl geçti anlamadım. Berbat bir yolculuk ile kitabı yarılamış oldum. Pazar tüm gün es es gezdiğimiz için kitabı elime almadım. Pazartesi iş görüşmem vardı o yüzden pazar gece göndüm. Döndüğüm gibi de kitabı bitirdim.
Kitap 3 farklı mekanda geçiyor. Günümüz Oxford'unda kendisinin bile ne yaptığından haberi olmayan kızımız, 1980 yıllarının Beyrutun'dan babadan kızına yazılmış mektuplar ve mektupların peşinden giden günümüz Beyrutun da bir Filipinli bir kız.
Kitabın en güzel kısmı, toplama kampında doktorluk yapan babanın ayrılmak zorunda kaldığı kızına yazılan mektupları. Sonunu beğenmesem de genel olarak güzeldi.
Kısaca göz gezdirecek olursak;
İnsan yalnızken bir tane daha kendinden doğuruyor içinde, ''korkma'' desin diye.
Bilginin sadece çocukluk ezberleri karşısında yenildiğini düşünüyordu.
Ne yaparsan yap, sadece hikaye kalıyor geriye. Anlatılınca yalan gibi, hiç olmamış gibi gelen.
İnsanlara bakmayı unutmazsan aslında, hiç korkmazsın.
Savaşmayı bırakmış erkek, savaşanlardan daha ürkütücüdür.
Biz, çok güldüğümüzde daha gülerken yakında ağlayacağımızı düşünüp suratını asan insanlarız.
Herkes toprağının kaderini sırtında mı taşır?
Kaç silah varsa o kadar tarih vardır burada.
Yoksullukta savaş gibidir. Ancak dışarıdan bakınca görünür insana verdiği hasar.
Büyüklere yalan söyleyebilirim, ama çocuklara... Bilmem, günah gibi geliyor.
Dilini bilmediğin bir yerde ağlamak fenadır. Çünkü seni, senin dilinden susturacak kimse yoktur.
Hiç kimse olmaya cesaret et Filipina. Hikayeler orada başlar.
Yara, en canlı yeridir gövdenin. Hareket oradadır. Can, tam yaradadır. kimilerimiz, kan gibidir. Yaranın olduğu yöne doğru akar.
Öfkesi da büyük olan eninde sonunda kazanır.
Kimse günahını hatırlamıyor, kimse alacağı intikamı unutmuyor.
Bir diğer kitabımız/kitaplarımız da kitaplaşma etkinliğinden Türk mitolojisi. İkinci kitabımız da babamın kitaplarında Mitolojiden efsaneye
İkisini beraber okuyayım dedim. sıradan okur için oldukça sıkıcı uslup'a sahip. Yok ben tarih öğrencisiyim kaynağı, sıkıcı notları da olsun diyorsanız, iki kitabı da beğenirsiniz :)
Çok şükür atalarımız Talas savaşında İslamiyeti kabul etmişler de kuşa, böceğe değer vermekten kurtulmuşuz. Kuşlar, böcekler lafın gelişi tabi ki.
Neyse bir diğer kitabımız Samiha Ayverdi den. Oldukça güzel kısa öykülerden oluşuyor herkese tavsiye ederim.
kısa kısa notlar;
Mecaz hakikatin köprüsüdür. Hakikat ise ilahi aşktır.
O beşeri aşkların zaten ilahi olduğu olduğu müjdesini de beraberinde taşır.
Vücut gaye değil vasıtadır; insan maddi varlığı manayı taşımakta olduğu için hürmet edilmeye layıktır.
Vücut ruhun terbiye gördüğü bir ocak olması vasıtası itibariyle değerlidir.
Manalar derinleştikçe bilicileri de azalır; En büyük mananın hitap ettiği varlık ise, kendisidir.
Manalar gizli değilmiş, onları bilmeyen bizmişiz.
Güneş kalkıp da '' ben sizi ısıtır, ışıklandırırım'' der mi? Demez, çünkü ne bizim ondan, nede onun kendisinden şüphesi vardır.
Her ne ki görülür, o var değildir; varlık gösterici bir yokluktur. Her ne ki görülmez o; yokluk perdesiyle gizlenmiş bir varlıktır. İşte asıl vücudu olanlar bunlardır.
Bu ufak notlar uzayıp giderdi ama ben burada bırakıyorum ki merak edip okuyun
Sonuncu kitabımız Sebahattin Ali den. Eskişehir'e gitmişken meşhur sahaflara uğramadan olmaz dedik ve gidince de bu kitabı aldım.
Çocukluğumda okuduğum Kemalettin Tuğcu kitaplarını anımsatıyor. Abartılacak bir güzelliğe sahip değil.
Neyse ramazan geliyor o yüzden bulduğum tüm vaktimi kutsal kitabımız Kuran-ı Kerime ayırmak istiyorum. Şimdiye kadar ramazanda hatim yapmaya niyetlenip bitiremiyordum bu sene erken başlayıp kandile kadar bitirmeye gayret edeceğim.
Şimdiden iyi ramazanlar, iyi okumalar...
değerlendirmeler için tşkler.güzel olmuş.. umarım bitirirsiniz hatmi..
YanıtlaSilhatme başladım bakalım biteçek mi? bu sene kararlıyım bitirme konusunda.
SilAllah şimdiden okuyacağın hatmi kabul etsin inş..Ramazanda banada dua et Şükriye..sıkıntılı günler geçiriyorum.
YanıtlaSilRabbim cümlemizin yardımcısı olsun, sende dualarını eksik etme.
YanıtlaSildurum anlaşılmıştır:demek isim sansürü sadece benim için geçerliymiş. ben de bundan sonra beni kesselerde takip etmem bu blogu.
YanıtlaSilartık umursamıyorum canım, kaç kişi yorum okuyaçak ki. birde sana kaç kere her şeye muhalefet olma, az biraz ılımlı ol diyeceğim
YanıtlaSilben geldim acemi blogger.buraya uğramayalı epey oldu sanırım.düşman bile edinmişsin.rakiplerin de çoktur senin:))
YanıtlaSilece temelkurana hayranım. :) dger kitaplarda çok değerli.
YanıtlaSiltwitter de ne çok tıklanan kişi olduğunu bildiğim için başka kitaplarına bakasım gelmiyor. Tuhaf gelebilir ama popüler olanlara karşı antipatim var :)
YanıtlaSil